İşgal edilmiş Filistin toprakları olan İsrail'den önde gelen bir uzman, "11 günlük savaşta ve sonrasında tanık olduğumuz şey, Süleymani'nin  direniş eksenini organize etmedeki mirasıdır" itirafında bulundu.

Welayet News  - Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Düşünce Kuruluşu Uzmanı Yoram Schweizer şunları söyledi: 'İran'dan Hizbullah'a kadar direnişin ekseninin temel sütunlarının her savaşta (duvarların koruyucusu) (Gazze'de Kudüs'ün Kılıcı) benzer davranışlar göstermemesine rağmen, Hamas ve Hizbullah liderlerinin konuşmalarından anlaşılan o ki, bu savaş direniş ekseninin faaliyeti çerçevesinde olup, başarısı direniş güçlerinin (direniş ekseni) zaferi olarak yorumlanmıştır.

Aslında bu gruplar İsrail'le mücadele için yeni bir çerçeve oluşturdular, yani İsrail Mescid-i Aksa'ya veya diğer kutsal yerlere zarar verirse bu bir tehdit eylemi anlamına gelir. Ayrıca, İsrail, Mescid-i Aksa ile bir bağlantısı olmadan güneyde Gazze'ye veya kuzeyde Hizbullah'a karşı bir askeri çatışma başlatırsa, bu yine de İsrail'in bölgesel bir çatışmaya ve Direniş Ekseni ile tam ölçekli bir savaşa girmesi anlamına gelecektir ve buna Suriye, Irak ve Yemen'deki militan gruplarla çatışmalar da dahil olacaktır.

Bu aynı zamanda Yahya Sinvar'ın "Düşmana mesaj gönderdik ve gördüğünüz şey gerçek bir savaş değil, çünkü gerçek bir savaş çıkarsa direniş tüm cephelerde tek bir savaşta hareket edecektir dedik" şeklinde savaşın bitiminden sonra 26 Mayıs'ta yaptığı konuşmasında da görülebilir.

Sinvar konuşmasında, insansız hava araçları operasyonunun Gazze ve Lübnan arasındaki direnişin koordineli bir eylemi olduğunu vurguladı.'

Seyyid Hasan Nasrallah da 8 Haziran'daki konuşmasında Yemen Ensarullah Hareketinin Seyf'ül Kudüs (Kudüs'ün Kılıcı) savaşına katılmaya hazır olduğunu açıkladı ve şunları söyledi: 'Kudüs'ün işgalini bölgesel bir savaş olarak yorumlayan bir denklem bulmaya çalışıyoruz.'

Bu uzman daha sonra işgal rejimine tavsiyede bulunuyor ve şöyle diyor: 'Direniş Ekseninin stratejisine göre bundan böyle Kudüs'te daha rasyonel hareket etmek gerekiyor, çünkü Şehit Süleymani'nin doktrinine göre herhangi bir askeri çatışma, özellikle kuzeyde (işgal altındaki Filistin'de) yaşanıyorsa, Suriye'den Irak'a ve Yemen'e kadar ve hatta bazı Filistin örgütleri de dahil olmak üzere direniş ekseninin diğer kutuplarının da bu savaşa aktif katılımları olacaktır.'

İşgal edilmiş topraklardaki bu uzmanın ifadelerinden daha ilginç olan, işgalci sosyal medya kullanıcılarının, içerisinde direnişin yeteneklerine değindikleri bu açıklamalara yaptıkları yorumlardı. Bu yorumlardan bazıları şunlardır:

David Danino: 'Bugün İsrail en kötü durumda ve düşman gruplar bu zayıflıktan tam anlamıyla yararlanıyorlar.'

Simon Barlive: 'Bugün tüm gruplar (direniş ekseni) İsrail'in çöküşüne derinden inanmaya başladı, bu yüzden er ya da geç bu topyekün savaş gerçekleşecektir, İsrail ordusu çok yakında olacak bu savaşa hazırlanmalıdır.

Oron bin Yair: 'En kötü ve en sinir bozucu haber ise Hamas ve Hizbullah'ın yakınlaşmasına tanık olmamızdır, bu da bizi her cephede bir savaştan daha çok endişelendiriyor.'

Avded Zalotnik: 'Aslında İran, kollarından biri Sünni, diğeri Şii olan direniş piramidinin tepesindedir.'

Amnon: 'İsrail gerçekten bölgesel bir çatışma arıyorsa, gerçekten dibe vurmuş durumdadır. Böyle bir savaş olursa çok acı verici olur, geniş çaplı bir savaş İsrail'in başına gelebilecek en kötü fikirdir.'