Suudi koalisyonunun Yemen’deki Hudeyde limanına petrol ürünleri ithaline karşı çıkması büyük bir suçtur ve Yemen halkının canı ve malı pahasına zafer isteyen bu saldırgan koalisyonun barbarlıkta sınır tanımadığını göstermektedir.

Welayet News  - BM’nin Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, Suudi koalisyonunun bu yılın başından beri akaryakıt tankerlerinin Hudeyde limanına girmesine izin vermediğini söyledi. Reuters Haber Ajansı ise, BM’nin yazılı açıklamalarına dayanarak yayınladığı raporda, mütecaviz koalisyona ait savaş gemilerinin en az 13 yakıt gemisinin Hudeyde limanına girmesini engellediğini bildirdi. Raporda, Birleşmiş Milletler tarafından demirleme izni verilen tankerlerin bir kısmının aylardır durdurulduğu belirtildi. Koalisyonun bu girişimi, uluslararası insan hakları ilkelerinin ve Hudeyde limanına gemilerin ve malların elgelsiz gişini vurgulayan Stockholm Anlaşması’nın açık ihlalidir. Ayrıca, bu tankerlerin girişlerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Güvenlik Konseyi kararlarıyla da çeşiyor.

Suudi koalisyonu sadece uluslararası yasaları ve anlaşmaları ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda savaş uçaklarıyla sürekli olarak Yemen’in çeşitli bölgelerini hedef alıyor. Bu bağlamda açıklama yapan Yemen Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Tuğgeneral Yahya Seri’, koalisyonun savaşın başladığı 2015 yılından bu yana Yemen’in çeşitli bölgelerini 266. 510 kez bombaladığını vurguladı.  

Koalisyonun saldırganlığına tepki gösteren Yemen Yüksek Devrim Konseyi Başkanı Muhammed Ali el-Husi, tüm Yemen illerinde ateşkes yapılması, kuşatmanın kaldırılması ve tutuklu gemilerin serbest bırakılması gerektiğini vurguladı ve Suudi Arabistan, BAE, ABD ve İsrail’in oluşturduğu saldırgan koalisyonu Yemen topraklarındaki bütün saldırıları sona erdirmeye ve Yemen milleti üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırdı.  

Yemen Silahlı Kuvvetler Sözcüsü, ayrıca, askeri harekatın devam ettiğini ve koalisyonun saldırılarını sona erdirene kadar Suudi Arabistan'a yönelik operasyonun şiddetleneceğini vurguladı.

Yemen ordusu ve halk komiteleri tarafından “Şaban’ın Altıncısı” olarak bilinen ve Suudi şirketi Aramco’yu 6 adet İHA ile hedef alarak yapılan son askeri operasyon, Suudi rejimine ve veliaht prensin şahsına ağır bir psikolojik darbe indirdi. Bu operasyon, Suudi Arabistan'ın petrol ihracatının tehdit altında olduğunu ve Suudi Arabistan’da konuşlanmış bulunan ABD hava savunma sistemlerinin Yemen füzelerine karşı koyamadığını gösterdi.  

Topraklarını korumak için Yemenliler savaşı Suudi Arabistan'ın derinliklerine kaydırarak Suudi rejimin yapısının kırılganlığını ortaya çıkardı. Büyük kayıplar veren Suudi rejimi de, kendisini dönüşü olmayan bir yolda görüyor ve Yemen bataklığından kurtarmaya çalışıyor.