Nevruz Bayramı ve güzel gelenekleri

Ct, 20/03/2021 - 10:57

Günümüzde de Nevruz Bayramı’nın adab ve görgülerini gözden geçirdiğimizde, bu geleneğin dini-milli semboller ve sanatlardan oluştuğunu görüyoruz ve bunlara kısa bir bakış bu iddiayı açıkça kanıtlayacaktır.     

Welayet News  - Nevruz, bütün İranlı halklar arasında ortak bir şekilde kutlandığı gibi komşu ülkelerde ve şu anki İran coğrafyasından çok daha geniş bir havzada bölge halkları ve milletleri arasında da kabul edilen  ve kültürel İran’ı temsil eden önemli İrani bayramlardan biridir.

Nevruz Bayramı’nın İran’da ortaya çıkışının kökenleri hususunda, bu olayın tarihine genellikle mitolojik bir şekilde geçmiş olan çeşitli görüşler vardır. Bu yüzden, Nevruz’un kökeni ile ilgili pek çok tarihi anlatının efsanelere dayanılarak dile getirildiğini, kitaplarda bu hususla ilgili benzer ifadelerin kullanıldığını ve bunun da Nevruz hakkındaki birçok anlatının sineden sineye aktarıldığını ve bunlara dair geçerli bir belgenin olmadığını söyleyebiliriz. Nitekim Dehhuda da, “Nevruz’un kökeni için aktarılan pek çok söylence mitolojik olsa da ancak bu söylencenlerin tevatürü, bu günün Nevruz olarak adlandırılma nedeni ve de Aryai asırlara intisabı da gayet açıktır” demiştir.

Kültürel İran’da yaşanan onca siyasi, içtimai ve kültürel gelişmelere, elitsel dini bakışların değişmesine rağmen Nevruz’un kalıcı olmasının sırrı, onun fıtrat ve akıl ile örtüşmesi ile ilintilidir. Öyle ki, İslam’ın İran’a gelişi ile birlikte, “Kim güzel bir sünnet (gelenek) bırakırsa, kıyamet gününe kadar o sünnetle amel edenlerin sevabı kadar kendisine sevap yazılacağını” buyuran İslam Peygamberi’nin öğretileri çerçevesinde bu geleneğin İslami öğretilerce de kabul edildiği görülüyor. Bu nedenle, İslam’ın teyit ettiği bütün güzel gelenekler (sünen-i hasene) gibi Nevruz Bayramı da akli ve insani temelleri yönüyle teyit edilmiş ve zamanla, İranlıların yeni dini olan İslam’a uygun olarak onda yeni tesisler de icat edilmiştir ki günümüzde hiçbir taviz verilmeden Nevruz’u bir İran-İslam geleneği olarak adlandırmak gerekir.

Günümüzde de Nevruz Bayramı’nın adab ve görgülerini gözden geçirdiğimizde, bu geleneğin dini-milli semboller ve sanatlardan oluştuğunu görüyoruz ve bunlara kısa bir bakış bu iddiayı açıkça kanıtlayacaktır. Bu nedenle yazının devamında, Nevruz geleneklerini kısa ama genel bir bakışla ele alacağız.

1- Hane tekani (ev temizliği): Hane tekani –evi baştan sona silkeleme/temizleme- geleneği, bir yandan yaşam ortamında temizliğin ve hijyenin önemini gösterirken, diğer yandan da İranlıların temiz ve hijyenik bir ortamda yaşamaya olan ilgisini ve gayretini göstermektedir. Aslında, çeşitli milletler arasında ev ortamını temiz tutmanın önemi hakkında yapılan karşılaştırmalı araştırmalar, İranlıların yaşam ortamlarını temiz tutmaya daha fazla önem verdiğini göstermektedir.

2- Alışveriş ve yenilenmek: Bu gelenek bir yandan toplumda canlılık yaratarak bütün kesimlerden kadın ve erkeklerin alışveriş merkezlerine akın etmesini sağlarken, diğer yandan üretici ve satıcıların çeşitli ürünleri sunmayı planlaması suretiyle iş ortamlarının ikiye katlanarak büyümesini sağlıyor. Bu nedenle, bazılarının pahalıya satma fırsatçılığı ve lükse düşkünlüğü gibi bazı yanlış alışkanlıklarına bakılmaksızın, toplumumuz yeni yıl arifesinde sosyal canlılık bakımından en üst seviyededir ve çeşitli işletmelerin pazarındaki canlılık nedeniyle toplumdaki en düşük işsizlik seviyesi ile karşı karşıyayız.  O nedenle, bu iyi gelenek birçok işletmenin gelişmesini sağlamakta, birçok genç ve işçi için mevsimlik istihdam yaratmakta ve yeni yıl alışveriş geleneğinin faydalarından biri olan insanların yıllık alışverişlerine düzen vermektedir. Ve yurttaşlarımızı, özellikle de çocukları ve ergenleri yeni kiyafetler içinde görmek, yaşamın bir gereği olan değişim ve yenilenmeyi hepimize hatırlatan canlandırıcı bir manzaradır.

3- Kabir ehlini ziyaret etmek: Nevruz’un ritüel-dinsel bir gelenek ve kutlama olduğunu söyledik. O nedenle, yeni yıl ve Nevruz kutlaması başlamadan önce, genel olarak İran halkının önemsediği dini geleneklerden biri, mezarları ve ailenin ölülerini ziyaret etmektir. Bu gelenek, ölüleri unutmamayı, geçmişte Nevruz’u birlikte kutladığımız herkesi saygıyla anmayı ve mezarlıklarda yatan sevdiklerimizle yaşadığımız tüm güzelliklerin ve sevinçlerin anısına ruhlarına bir fatihayı hediye etmeyi hatırlatır. Bununla toplumda kadirşinaslık ruhunu geliştirmesinin yanı sıra, doğanın dirilişini hatırlatarak  bütün insanları maadın ruhi ve manevi letafetine yönlendirir.

4- Yeni yılı karşılarken ailenin kenarında ve dini mekanlarda hazır olmak: Yeni yılı karşılama anında İranlı ailelerin bir arada bulunması özel bir öneme haizdir. Öyle ki Nevruz seyahatinin artmasının önemli nedenlerinden biri, büyük şehirlerde oturanların doğdukları yere gitmeleri ve tüm aile bireylerinin bir araya toplanmasıdır. İranlı ailelerin bir arada olmaya çalıştığı günlerden biri de yeni yılı karşılama anı için bir araya geldikleri gündür. “Ya mukallibel kulub” duasının okunmasının ardından bayramlık hediyelerinin verilmesi ve alınması, her İranlının çocukluk ve ergenlik çağının en tatlı hatıralarından biridir ve bu gelenek, yeni nesillere aile sevgisini pratikte öğreten bir ders sınıfıdır.

Aile ile bir araya gelmeye ilaveten, İranlı ailelerin yılbaşında aile üyeleriyle birlikte gittikleri diğer bir yer de dini merkezlerdir. Öyle ki yılbaşında mescitler, özellikle İmam Rıza’nın (a.s) Haremi, Şiraz’daki Şah Çırağ Türbesi, Rey şehrindeki Şah Abdulazim Türbesi gibi kutsal mekanlar genellikle aileleri ile birlikte gelen büyük bir kalabalıkla doludur.

5- Yetimlere ve muhtaç ailelere yardım etmek: İran’da günümüzde halkımızın muhtaç insanlara her zamankinden daha fazla yardım ettiği üç özel zaman dilimi vardır; Muharrem ayının ilk on günü, mübarek Ramazan ayı ve yılbaşı.

İlk iki zaman dilimi, dini olgulardır ve üçüncüsü, güzel Nevruz geneleğine dini maneviyat ruhunun üfürülmesinden kaynaklanan bir olgu olup insanseverliği, insanların cömertliğini tabiatın baharlaşmasıyla birlikte gözler önüne seren güzel bir şamadır. Aslında insansever hasletlerin zuhuru etmesiyle birlikte Nevruz, merhametin, barışın ve hayırseverliğin bayramına dönüşür.

6- Seyahat ve onun maddi ve manevi değerleri: Uğursuz Coronavirüs pandemisi nedeniyle kısıtlanan yılların istisna olmasına bakılmaksızın, Nevruz günlerinde seyahat etmek İranlı ailelerin aziz ülkemizin çeşitli bölgeleri ile tanışmasının yanı sıra, uzun yıllar boyunca farklı deneyimler yaşadıkları güzel bir gelenektir ki bu da kendi yerinde oldukça değerlidir. Öte yandan Nevruz’un turistik yerlerde yaşayan insanlara ekonomik nimetlerinden biri de, istihdam yaratmanın da yanında,  büyük şehirler dışında farklı alanların gelişmesine büyük katkı sağlayan ve İranlı halklar ve aileler arasında yükseltici kültürel etkileşimle sonuçlanan Nevruz’daki seyahat geleneğidir.

7- Birbirini ziyaret etme geleneği: Günümüzde aileler, birbirine karşı yabancılaşmaya ve ailevi ziyaretlerin azalmasına doğru ilerliyor. Halk arasında, özellikle kentsel alanlarda pek çok ailenin geliş gidişlerinin Nevruz’daki geliş gidişler ve ziyaretlerle sınırlı hale geldiği söylenebilir. Ne yazık ki bu yıl Coronavirüs pandemisinin ikinci yılı ile karşı karşıyayız ve kaçınılmaz olarak, bu İrani-İslami gelenekteki ziyaretleri sanal ortamda yapılmasını tavsiye etmek mecburiyetindeyiz ve kesinlikle birbirimizi hatırlamalıyız, bu büyük toplumsal gelenektir.

Sıla-i rahim ve akraba ziyareti, İslam’da müekked sünnetlerden biridir. Karşılıklı bayram ziyaretleri, Nevruz’un güzel ve insani geleneklerindendir. Yılbaşındaki bu ziyaretlerle akrabalar ve dostlar arasındaki ünsiyet ve ülfet daha sağlam ve daha güçlü olur. Bu geleneğin korunması, yeni kuşaklardaki ailevi bağların korunmasını, geleneksel ve büyük İranlı ailelerin çocuklarının birbiriyle tanışmasını sağlayacaktır.

8- Tabiat günü: Nevruz, bir bahar ekinoksunda insan ve tabiatın sevinç bayramıdır. Yılın yenilenmesi, tabiatın yeşile bürünmesi ve ağaçların çiçek açması İran'ın yeni yılbaşına özel bir canlılık ve ferahlatıcılık katar. Bu nedenle, Nevruz Bayramı'nın başlangıcı, yılın baharlaşmasıyla ve sonu Sizde Bıder (Tabiat Günü)  gününde tabiatla ilintilidir. Bu günde baharın yaratıcısına şükretmek için herkes evinden dışarı çıkıp Ferverdin’in yeşil ve güzel tabiatı ile bütünleşerek yemyeşil ve tazelik dolu günler dileğiyle Nevruz’un kapanış merasimini tabiatın kalbinde düzenler.

Şüphesiz, Nevruz geleneğinin oyunlarından geleneksel yemekleri vs...gibi yerel merasimlerini ve detaylarını ele almak bu yazıyı aşar. Dolayısıyla, insansever ve insani bir gelenek olan Nevruz’un dinlerin asil ve fıtri öğretileri ile uyumlu olması nedeniyle, kendi hayatını sürdürmesinin de ötesinde, kültürlerin yakınlaşması ve tahkimi, Müslümanların ve bütün insanların arasında kardeşlik duygusunun oluşması için küresel bir insani bayrama dönüşme kapasitesinde olduğunu ve bu önemli görevin yükü de İran'ın kültürel elitleri ve yetkililerinin omzunda olduğunu söyleyerek yazıyı noktalıyoruz.  

Welayet News



Yeni yorum ekle