ABD'nin Yemen'de Varlığı Daha Aleni Hale Gelecek

Per, 21/01/2021 - 08:29

ABD, Arabistan’ın Yemen karşıtı koalisyonunun saldırılarından bu yana, bu savaştaki rolünü örtbas etmeye çalışırken, Ensarullah’a karşı son zamanlardaki düşmanca eylemiyle Yemen krizinin merkezinde olduğunu kanıtladı. 

Welayet News  - ABD, aylar önce belirlediği hedefler doğrultusunda, Yemen Ensarullah hareketini terör listesine dahil etmeye karar verdiğini açıkladı ve Salı gecesi bu ülkenin Hazine Bakanlığı, Yabancı Varlıkların Kontrolü Ofisi’nin (OFAC) yaptırımı altına olan kuruluşlar listesine Yemen Ensarullah hareketinin de dahil edildiğini açıkladı. 

Ensarullah, Washington'un bu hamlesine cevaben yayınladığı bildiride şu açıklamalarda bulundu: ‘ABD bu utanmazca eyleminden önce de doğrudan veya bölgesel unsurları aracılığıyla Yemen halkına karşı her türlü suçu işlemiştir. Yemen işgalini bir iç sorun ya da komşu bir ülkeyle yaşanan bir sorun olarak gören biri varsa, ABD yaptırımları, bu sorunun nereden geldiğini çok net bir şekilde ortaya koydu. ABD'nin bu tutumu, paralı askerlerin ve bu grupların ve ülkelerin sadece ABD ve İsrail'in çıkarlarının peşinde olduğunu ve onlara hizmet ettiğini gösterdi.’ 

Trump döneminin son günlerinde Ensarullah’a yaptırım uygulanmasının perde arkası 

Bu eylemin diğer sonuçlarından bağımsız olarak, ABD, Donald Trump yönetiminin son gününde, ABD'li yetkililerin ve Kongre üyelerinin Yemen krizinde bir çıkmaz olarak gördükleri Ensarullah hareketine yaptırım uyguladığını açıkladı. 

Uzmanlar, Trump yönetiminin Yemen Ensarullah hareketine yaptırım uygulama amacıyla ilgili çeşitli nedenlere değiniyor ve bunlardan en önemlileri şunlardır: 

Joe Biden başkanlığındaki yeni ABD yönetimine, Yemen'deki krizi siyasi müzakerelerle çözme konusundaki sözlerini yerine getirmemeleri için bahane üretmek. 

Suudi Arabistan'ı Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirmeye teşvik etmek. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) eski direktörü David Harden, geçtiğimiz günlerde Washington'un, İsrail ile ilişkileri normalleştirme karşılığında, Ensarullah’ı terör listesine almayı, Suudilere hediye olarak sunmayı planladığını açıkladı.

Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin kontrolündeki bölgelerde Yemen halkını bu hükümete karşı kışkırtarak, Sana hükümetini baskısı altında almak. 

ABD'nin Yemen’deki savaşta ekonomik sömürüsüne devam etmesi ve Suudi Arabistan ve BAE ile astronomik silah anlaşmalarının sonlandırılmaması. ABD'nin 2017'de Suudi Arabistan'la yaptığı silah anlaşmalarından bahseden Donald Trump, bu anlaşmaların ABD'de 500 bin iş imkânı sağladığını açıkça söyledi. Her ne kadar, Trump'ın Riyad ile yaptığı silah anlaşmalarının Amerika Birleşik Devletleri'nde yaratabileceği iş fırsatlarının miktarına ilişkin iddialarının doğruluğu konusunda bir ihtilaf olsa da; o, bu anlaşmaları Amerika Birleşik Devletleri'ndeki istihdam yaratmayla ilişkilendirdiğinde yanılmamıştı. Bu bağlamda Trump, 20 Mayıs 2017'de Suudi Arabistan ile iki ülke tarihindeki en büyük anlaşma olan 350 milyar dolarlık birçok anlaşma imzaladı ve bu anlaşmaların çoğu askeri sektöre aitti. Amerika Birleşik Devletleri, 2020'yi de Suudi Arabistan'a 3 bin akıllı bomba satarak, 290 milyar dolarlık bir anlaşma ile kapattı. 

Biden hükümeti ABD'nin Ensarullah'a yönelik eylemini yeniden gözden geçirmelidir 

ABD'nin Ensarullah'a yönelik yaptırımının uygulanma aşamasına girmesi için uzun bir yol vardır ve bunun uygulanmasına gölge düşürülebilir. Bu bağlamda, Biden hükümetinde Dışişleri Bakanı adayı olan Antony Blinken, Ensarullah’a yaptırım uygulanacağının açıklanmasının ardından bu kararı yeniden gözden geçireceğine söz verdi. Senatonun güven oylamasında yeni dışişleri bakanı olarak Blinken, "İnsani yardımın Yemen'e ulaşmasını engelleme planını derhal yeniden gözden geçireceğiz." dedi. 

Amerika-Suudi ekseninin Yemen'e karşı acımasız kuşatması 

Bütün bu konulardan bağımsız olarak, ABD'nin Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ne yönelik doğrudan ve dolaylı yaptırımları yeni değildir ve Yemenliler, son altı yıldır ABD-Suudi ekseni tarafından en insanlık dışı şekilde kuşatılmıştır. 

Yemen kuşatması 2015'te başladı ve 2016'da daha da yoğunlaştı. Yemenliler hala karadan, havadan ve denizden kuşatma altındadır. Yani fiili olarak Yemen ve Ensarullah tarafından kontrol edilen bölgeler tamamen Suudi koalisyonu tarafından kuşatma altındadır ve buradan kurtulmanın tek yolu Hudeyde limanıdır ve bu liman da çok yoğun bir şekilde izlenmekte ve gemiler, Yemen halkına gıda ulaştırmak için çok nadir olarak buradan geçmektedir. Bu kuşatma, Yemen'e ilaç ve gıdanın bile ulaşmasını engellemiştir ve insanlara verilen zarar çok büyüktür. Yaklaşık 11 milyon Yemenli aşırı fiziksel ve zihinsel stres altında yaşıyor. Özellikle Yemenli çocuklar bu kuşatmanın en büyük kurbanlarıdır. “Yol çocukları grubu”, şu anda Yemen'de 5,2 milyon çocuğun açlıkla karşı karşıya olduğunu açıkladı. Ayrıca maalesef Yemen'in 27 milyonluk nüfusunun dörtte üçünün gıda yardımına ihtiyacı var ve bunlardan 8 milyonu tam anlamıyla kıtlığın eşiğindedir. Birleşmiş Milletler hatta, Yemen'deki gıda kıtlığının 13 milyon insanın hayatını tehdit ettiği konusunda uyardı. 

Yemen'in gıda maddelerinin yaklaşık yüzde 90'ı yurt dışından temin ediliyor ve Ensarullah’ın dış dünya ile tek iletişim yolu olan el-Hudeyde limanının kontrolü Yemen'e çok az yiyecek girmesini sağladı. Suudi koalisyonunun esasen en fakir Arap ülkesi olan Yemen'e saldırısı, bu ülkeyi çok daha kötü bir duruma soktu ve Yemenlilerin yüzde 61'ini gıda güvensizliği içinde bıraktı. Yemen'de kuşatma nedeniyle yaşanan açlık istatistiklerini genel olarak ve madde madde açıklamak istersek şu şekildedir: 

19 milyondan fazla Yemenli ihtiyaç duydukları gıdayı sağlayamıyor ve bu, 2017 yılına oranla yüzde 24 arttı. Yaklaşık 8 milyon Yemenli şu anda acil gıda yardımına ihtiyaç duyuyor. UNICEF'e göre her 10 dakikada bir Yemenli çocuk ölüyor. En az 10 Yemen şehrinde en üst düzeyde açlık hâkim ve 5 kişiden 4'ü gıda güvensizliği ile karşı karşıya. Yemen’in % 32’si kıtlık riski altında. Bir milyon 800 bin Yemenli çocuk ciddi şekilde yetersiz besleniyor. Bu, son 6 yıldır Suudi Arabistan’ın krize ve insani bir felakete yol açan kuşatması nedeniyle, Yemen halkının içinde bulunduğu durumun bir özetidir ve maalesef bu durum, uluslararası toplumun sessizliğiyle de karşı karşıyadır. 

Amerika; Suudi koalisyonunun Yemen'e karşı işlediği suçların ana ekseni 

Bu arada, Yemen'e insani yardımı desteklediğini ve aralarında Birleşmiş Milletler ve Kızılhaç'ın da bulunduğu birçok uluslararası örgütü ve grubu Yemen Ensarullah hareketine yönelik yaptırımlarından muaf tuttuğunu iddia eden ABD, Yemen'in acımasız bir şekilde kuşatmasında doğrudan rol oynamaktadır. İlk günden itibaren Amerika Birleşik Devletleri'nin ana destekçi, diğer bir deyişle işgalci koalisyonun ana üyesi olarak rolü çok öne çıkmıştır. Öyle ki, Yemenli yetkililer defalarca bu savaşın Amerikan savaşı olduğunu vurgulamış ve ABD’nin, Suudi Arabistan ve BAE'nin Yemen'deki suç ve cinayetlerinden sorumlu olduğunu belirtmiştir. 

The New York Times Gazetesi Mayıs 2018'de şunları yazdı: “Yeşil Bereliler" (Green Berets)) olarak bilinen Amerika Birleşik Devletleri Ordusu Özel Harekât Kuvvetleri, Suudi Arabistan'ın Yemen'de savaşmasına gizlice yardım ediyor. Mart 2018'de, onlarca Yeşil Bereli askerinden oluşan bir ekip, Suudi-Yemen sınırına gitti. ABD askeri komandoları, neredeyse hiçbir görüşme ve konuşma olmadan, Yemen Ensarullah hareketinin Riyad ve diğer Suudi şehirlerine saldırmak için kullanılacak olan füze depolarının bulunmasına ve imha edilmesine yardımcı oldu.’ 

Amerika’nın "Atlantic" dergisi Ekim 2018'de şunları yazdı: ‘Trump yönetimi Yemen'deki savaşı kolayca bitirebilir, ancak Suudi Arabistan ve BAE gibi, bu savaşı İran'ın etkisini azaltmak için bir fırsat olarak görüyor.’ 

Yemen Ensarullah Hareketinin siyasi konseyinin bir üyesi olan Abdülvahap el-Mahbeşi, ABD’nin Yemen'e insani yardımda bulunduğu iddiasıyla ilgili olarak şunları söyledi: ‘Amerika'nın Yemen için gözyaşları, bir timsahın avını yerken döktüğü gözyaşları gibidir. ABD'nin bu davranışları, eğer işgalciler belirlenen sürede başarılı olamazlarsa, ABD’nin batmakta olan Suudi gemisinden kendisini atmak niyetinde olduğunu gösteriyor. 

Tabii ki, Amerikalıların Yemen savaşından önce de yasadışı eylemler ve uluslararası örgütler geçmişi vardı. Örneğin 2003'teki Irak işgali, kitle imha silahları bahanesiyle gerçekleştirildi. 

ABD’nin Yemen’e müdahalesi, ABD’nin Irak’a müdahalesine benziyor, ancak şu farkla ki, Amerikalılar ilk bakışta savaşta ABD’nin varlığını göstermeyecek şekilde işgalcilerin arkasında rol oynadılar ancak şimdi Washington Ensarullah’a karşı bu düşmanca eylemiyle, en büyük insanlık faciasındaki bariz rolünü açıkça gösterdi. 

Kuşatma yıllarında Ensarullah'ın yükselişi 

Ensarullah, yıllar boyunca en şiddetli kuşatmalar altında modern insansız hava araçları inşa etmeyi ve Sovyet ve Çin yapımı füzeleri hedefleri doğru bir şekilde vurmak için geliştirmeyi başardı ve radar yakalamadaki kayda değer ilerleme, Yemen Ensarullah hareketinin yüksek kabiliyete sahip olduğunu ve füze, İHA ve silah alanında güçlü bir ülke ve grup haline gelebileceğini gösteriyor. Elbette, mevcut durum göz önüne alındığında, kendi kendine yeterliliğe ulaşmak için daha uzun bir yol var, ancak Ensarullah savaşa ve yaptırımlara rağmen birçok Arap ülkesinin önündedir. 



Yeni yorum ekle