Başkent Tahran’ın geçici Cuma İmamı Hüccet’ul-İslam Ebu Turabi Ferd, nükleer bilimin güç üretme etkenlerinden biri olduğunu bilen düşmaların bu yüzden İran’ın bilimsel kalkınma yönündeki çabalarına ve nükleer bilime öfke kustuğunu vurguladı.

Welayet News - Tahran'ın geçici Cuma İmamı Huccet’ul-İslam Ebu Turabi Ferd, Cuma günkü konuşmasında Enfal Suresinin 60. ayetine işaretle ve Şehit Fahrizade’nin şehadetini tesliyet ve tebrik ederek, bu yüce mertebeli şehidin ülke için bilim ve güç üretme yönünde büyük çaba ve gayretler sarfettiğini söyledi.

İmam Humeyni ve İmam Hamanei’nin İslam dünyası için güç üretme hususundaki amaçlarına dikkat çeken Ebu Turabi, bugün İslam İnkılabı Rehberi’nin İran’ın gücünü artırmayı, İslam dünyası için güç üretmeyi en önemli misyonu olarak gördüğünü ifade etti.

Hüccet’ul-İslam Ebu Turabi, İslam devleti ve toplumunun gücün doruğunda bulunması gerektiğine işaretle, “Sürekli  gücün sınırında hareket etmeli, güç üreten faktörleri elde bulundurmalı ve en iyi şekilde onlardan yararlanmalıyız” dedi.

Kuran ayetlerine göre, düşmanların İslam ümmetinin coğrafyasına en ufak bir taarruzda bulunmayı asla akıllarından geçiremeyecek kadar güçlü olmamız gerektiğini diyen Tahran’ın geçici Cuma İmamı, “İslam ümmeti yenilmez bir ümmettir, İslam’da yenilginin ve zillete katlanmanın yeri yoktur. Gücün Kuran’da ve İslam’ın siyasi literatüründe özel bir konumu vardır” ifadelerini kullandı.

Bütün vehyani öğretilerin güçlü, muktedir bir insan yetiştirmeyi amaçladığını vurgulayan Ebu Turabi, “Zeki bir politikacı kendi gücünü ve etkisini artırmak için, mümkün olan tüm kapasitelerden yararlanır. Esasen dünyada hiçbir fenomen güç olmadan hareket edemez; siyasal ve sosyal bilimlerde güç, fizikteki enerji gibidir” diye anımsattı.

Gücün en önemli kazanımı, başkalarına ihtiyaç duymama hissidir

Tahran Cuma İmamı, başkalarına ihtiyaç duymama hissinin gücün en önemli kazanımı olduğunu ifade ederek, şunları belirtti: “Muktedir insan, bütün insanlıktan gani olan bir mertebeye ulaşır, zira sırtını Allah'a dayamıştır. İslam İnkılabı Rehberi’nin ülkenin ve İslam dünyasının iç kapasitelerine yaslanmasına yönelik yaptığı vurgular, toplumun en üst düzeyde kendine yetecek kadar güçlü olması içindir. Bugün istikbar dünyası, güney ile kuzey ve kendi deyişleri ile gelişmiş ülkeler ile gelişmemiş ülkeler arasındaki uçurumu büyütmeye çalışıyor. İslami nizam, istikbar dünyasının kendisine nufüz etme ve etkileme yolunu kapatması için güce erişmesi gerekir”.

Bölge milletlerinin bağımsızlık yolanda hızla ilerlediğini, zira İslam İnkılabı’nın bereketi ile güçlenme zemininin oluştuğunu belirten Tahran Cuma İmamı, bugün Irak’ın, Filistin'in, Lübnan’ın, Suriye’nin ve Yemen’in kahraman milletlerinin kendilerini Amerika ve Siyonist rejim karşısında duracak ve kendi çıkarları doğrultusunda adım atacak seviyede gördüğünü vurguladı.

Kuran’ı Kerim’in izzetli insan yetiştirme iradesine değinen Hüccet’ul-İslam Ebu Turabi, izzetin güç ve kuvvet  anlamına geldiğini ifade ederek, “İzzetli bir millet, düşmanın iradesine aykırı davranan millettir” dedi.

Gücün oldukça önemli ve değerli işlevlerinden biri, bağımsızlıktır

Bağımsızlığın gücün oldukça önemli ve değerli işlevlerinden biri olduğunu dile getiren Tahran’ın geçici Cuma İmamı, şu ifadelere yer verdi: “İslam Cumhuriyeti’nin nükleer bilimi elde etme yolunda adım atması ve bugün en sert yaptırımlara ve en zor ekonomik baskılara tahammül ederek bu büyük temeli koruma yolunda hareket etmesi bağımsızlığın bir sonucudur.

Nükleer bilim, güç üretiminin önemli faktörlerindendir

Düşmanlar nükleer bilimin güç üretiminin en önemli etkenlerinden biri olduğunu biliyor ve bu yüzden İran’ın bilimsel kalkınma yönündeki çabalarına ve nükleer bilime öfke kusuyorlar.

Avrupa ülkeleri ve Japonya’nın elektriğinin yüzde 30’undan fazlasını ve Amerika’nın elektriğinin yüzde 20’sini nükleer enerjiden sağladığı ve dünyada kanser gibi hastalıkları tedavi etmek için birçok nükleer reaktörün bulunduğu bir çağda, müstekbirler bu bilimin yolunu üzerimize kapatmak istiyorlardı”.

Emperyalizmin ve siyonistlerin İranlı büyük nükleer bilim adamlarının şehit edilmesinde kirli ellerinin göründüğüne işaretle, Şehit Fahrizade suikastının Avrupalı devletler tarafından kınanmamasını ve onların terörizme dair ikircikli yaklaşımlarını eleştiren Hüccet’ul-İslam Ebu Turabi, “İran meclisinin en son onayladığı karar, Batı ülkelerinin bir anlaşmanın tek taraflı olarak korunamayacağını bilmesini mümkün kılmıştır. Bugün onlar Bercam’a göre kendi vazifelerini tam olarak yerine getirmeli ve yaptırımları kaldırmalıdır” şeklinde konuştu.

İstikbar dünyası ile konuşmanın yegane dili, gücün dilidir

Emperyalizm dünyası ile konuşmanın tek dilinin güç dili olduğunu söyleyen Tahram Cuma İmamı, Müslüman milletlerin ve kendisinin meşru çıkarlarını teminat altına alması ve düşmanların nameşru çıkarlarıyla yüzleşme ortamını oluşturması için İslam Cumhuriyeti’nin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Welayet News