ABD Hazine Bakanlığı dün, yaptırımlar listesine bir kişi ve bir kuruluş eklediğini açıkladı. 

Welayet News  - ABD Hazine Bakanlığı'nın Yabancı Varlıkları Kontrol Dairesi Perşembe günü İran'a karşı yeni yaptırımlarını açıkladı. 

ABD Hazine Bakanlığı yaptığı açıklamada, "Şehit Meysemi Grubu" ve bu grubun yöneticisine yaptırım uyguladığını söyledi. Washington, Şehit Meysemi Grubunun 2014 yılında ABD yaptırımlar listesine giren Savunma Araştırma ve İnovasyon Teşkilatı Bakanlığı'nın bir yan kuruluşu olduğunu söyledi. 

Bu açıklamada şu ifadeler yer aldı: ‘Yaptırımlar uyarınca, ABD'nin sahip olduğu tüm varlıklar dondurulmalı ve ABD Hazine Bakanlığı'na bildirilmelidir. 

Suikast sonrası yaptırımlar 

Bu eylem, Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Teşkilatı Başkanı Muhsin Fahrizade’nin 27 Kasım Cuma günü öğleden sonra silahlı terör unsurlarının aracına saldırması sonucu şehit düştüğü sırada gerçekleştirildi. 

New York Times, Demavend Abserd’de meydana gelen İran’daki bu terör saldırısının ardından yayınladığı bir haberde, istihbarat yetkililerinden naklen, Şehit Fahrizade suikastının arkasında Siyonist rejimin olduğunu yazdı. 

Donald Trump liderliğindeki ABD hükümeti, sözde "azami baskı" politikası doğrultusunda İran kurumlarına yaptırımlar uygulamayı planladığını söyledi. 

ABD Hazine Bakanlığı ayrıca İran'ın petrokimya sektörüyle bağları olduğu bahanesiyle İran, Singapur, Çin ve Hong Kong merkezli İran ve Tayvan vatandaşlarını ve birkaç şirketi 10 Kasım’da yaptırımlar listesine koydu. 

Maksimum baskı kampanyasının başarısızlığı 

ABD Başkanı Donald Trump, Nükleer Anlaşmadan ayrıldıktan sonra, "azami baskı kampanyası" politikası izleyerek, İran'ı "daha iyi bir anlaşmaya" varmak için müzakere masasına gelmeye ikna etme sözü verdi. 

Bu sözden iki yıldan fazla bir süre geçti ama ABD hükümeti bu hedefe ulaşmada başarısız oldu, bu yüzden Trump, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çeşitli gruplar tarafından eleştirildi. 

Trump'ı eleştirenler, onu İran’a karşı bir stratejiden yoksun olmakla ve bu ülkeyle gerilimi tırmandırmakla ve ABD'yi müttefiklerinden ayırmakla suçladı. 

Trump yönetiminin son aylardaki ana odak noktası, İran'a karşı silah yaptırımlarını genişletmeye ve ardından İran'a karşı tüm uluslararası yaptırımları yeniden uygulamaya koymaya çalışmak oldu. Bu her iki çaba da Güvenlik Konseyi üyelerinin muhalefeti ile karşı karşıya kaldı. 

İran'a karşı ekonomik savaş 

ABD hükümeti, İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik düşmanca hedefleri ve bu ülkeye karşı ekonomik savaşın ilerlemesi doğrultusunda çeşitli bahanelerle yaptırımlar uyguladı. Washington, ABD şirketlerinin ve üçüncü ülkelerde bulunan şirketlerin yaptırımlara uymasını şart koşmaktadır. 

Hazine Bakanlığı'nın Terörizm ve Mali İstihbarat Dairesi veya 2004 yılında Hazine Bakanlığı kurumlarından biri olarak kurulan FTI, Washington'un büyük politikalarına karşı olan ülkelere karşı ABD’nin Ekonomik Savaş Planlamasının merkezinde yer alıyor. 

Terörizm ve Mali İstihbarat Bürosu, görevini, "terörizme yerel ve uluslararası finansman sağlayanlarla ve kara para aklama ve terörün finansman ağlarıyla mücadele konusunda ABD hükümetinin stratejilerini uygulamak " olduğunu açıkladı. 

Bu ofis dört alt bölümden oluşmaktadır: 1- Dış Varlık Kontrol Dairesi (OFAC) 2- Bilgi ve Analiz Bakan Yardımcısı 3- Terörün Finansmanından Sorumlu Bakan Yardımcısı ve 4- Mali Suçlarla ilgili yasaları Uygulama Kanalı. 

"Ekonomik Savaşın Sessiz Odası" 

Terörizm ve Mali İstihbarat Bürosu'nun temel amaç ve hedeflerinden biri, İran'a karşı ekonomik savaşı yönetmek, direniş gruplarına saldırmak ve ABD mali sistemini, bağlantısız ülkelerin ekonomilerine karşı bir baskı aracına dönüştürmektir. 

CNN 2010 yılındaki bir raporda, Terörizm ve Mali İstihbarat Bürosunu İran'a karşı "sessiz bir savaş odası" olarak nitelendirdi ve şöyle yazdı: ‘Onlar aslında, İran ekonomisini felce uğratmaktan sorumludurlar.’ 

CNN, bu ofisin faaliyetlerinin genellikle tartışmasız yapıldığını, ancak etkili olduğunu yazdı.