Muhsin Fahrizade’nin şehit edilmesinden iki gün sonra, Siyonist analist Gideon Levy, Haaretz gazetesinde “İsrail’in Gururu: Tasfiyeler” başlıklı bir makale yazdı.

Welayet News  - Siyonist analist, makalesinde, “Dünyada İsrail gibi siyasi düşmanlarına suikast yapan ve onları tasfiye eden bir devlet yoktur. Netanyahu’nun suikastle övünmesi  İsrail’in kendisi için her şeyin mübah olduğuna inandığını gösteriyor. Bakan Rehavam Ze’evi’nin katilleri İsrail hapishanelerinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, Filistinli liderlerin katilleri İsrail hükümetlerinde bakan oldular” diyor.

Uzmanlar, İsrail rejiminin Batı’nın himayesi ile İslam dünyasında icat edilip palazlandığını, ancak bugün kendini yaratan Batı’yı yutacak bir canavara dönüştüğüne inanıyor ve bu iddialarını kanıtlamak için de şunu diyorlar: “İsrail o kadar küstah olmuş ki, ABD’nin seçilmiş başkanı Joe Biden’ın Şehit Fahrizade’nin terör cinayetine karşı sessizliğini onun bu suikasttan memnun olmadığı şeklinde yorumlamakta ve bu nedenle de Biden’ın öldürülmesi gerektiğini savunmaktadır”.

Haaretz gazetesi siyasi analisti Rogel Alper de bu hususta şunları yazıyor: “İran’la anlaşma imzalayıp Tahran’ın atom bombası ve kitle imha silahlarına sahip olmasına izin verecek bir ABD Başkanı ile İsrail'i yok etmeyi hedefleyen İran’ın nükleer program sorumlusu arasında ne fark var? Eğer İranlı bilim adamı faaliyetlerinden dolayı ölümü hak etti ise, o halde bu yasa Biden için de geçerlidir çünkü, bu düşünceleri ile İsrail’in mevcudiyeti için bir tehlike sayılıyor. Eğer bir kimse Biden’a suikast düşüncesinin çılgınlık olduğunu düşünüyorsa kendine sormalıdır: Neden?”

Netanyahu Amerikan Kongresi’ndeki konuşmasında Obama’yı başkanken açıktan eleştiriyorsa, Amerikan temsilcileri de konuşmasına saygı amacıyla ayağa kalkıp kendisini alkışlıyorsa Netanyahu’nun ‘nükleer anlaşmaya dönmemeli’ diyerek bugün Biden’ı alenen tehdit etmesi ve İsrailli gazetecinin de  açıktan ‘Biden’ın öldürülmesi İsrail’in çıkarınadır’ diye yazması da doğaldır.

Bu tutumlar, 1963 yılında İsrail nükleer programı konusunda Siyonist rejimle ihtilafa düşmesi sonrasında John Kennedy’ye yönelik suikastı anımsatıyor. Bu suikastı yapanlar asla ortaya çıkarılmadı. Kennedy'nin suikastçısı olan Lee Harvey Oswald’ı öldüren Jack Ruby’nin de 1962’de İsrail'e gittiği söylendi. Bu nedenle, birçok kişi, özellikle o zamanki Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır’a Filistin sorunun çözümüne ilişkin mektuplarının ifşa olması üzerine Siyonist rejimin Kennedy suikastına karıştığına inanıyor.

İlginçtir, Siyonist rejim geçen dört yılda kendisine bu kadar hizmet eden Trump’a asla teşekkür etmedi, ne yapmışsa İsrail’e karşı göreviymiş gibi kendisine bir teşekkür bile etmedi. Bu nedenle ve Siyonist rejimin Biden’ın nükleer anlaşmaya geri dönmesinin önünü almasını ve geri dönmesi halinde öldürüleceğini vurgulamasına dikkatle, eğer bir gün bu canavar kendini yaratan efendilerine karşı isyan bayrağını açarsa şaşmamak gerek.