Amerikalılar Direnişi Hedef Almakta Defalarca Başarısız Oldu

Cu, 13/11/2020 - 06:50

Lübnan, Uluslararası Direniş Alimleri Birliği Başkanı, ABD’nin bölgedeki projelerinin başarısız olduğunu ve İran'ın Batı Asya'da büyük bir güç haline geldiğine şahit olunduğunu söyledi. 

Welayet News  - Yeni bir ABD Başkanının seçilmesi, ABD'nin bölgeye yönelik gelecekteki politikaları hakkındaki tahminleri arttırdı. 

ABD dış politikası sabit olmasına ve bir başkan değişikliğinin gölgesinde değişmeyecek olmasına rağmen, şu noktaya dikkat edilmelidir ki, şu an ABD'nin bölgedeki rolü azalmaktadır, öyle ki, Irak'tan Yemen'e, Suriye’den Lübnan'a kadar ABD’nin bölgedeki çeşitli ülkelerdeki projeleri, Washington'un bu ülkelerdeki planlarının ve projelerinin ABD'nin istediği gibi gitmediğini ve başarısızlığa uğradığını gösteriyor. 

Amerikalılar direnişi hedef almakta defalarca başarısız oldu. Onlar 2006'da direnişi yenemediler. Washington ayrıca Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad rejimini devirmeyi de başaramadı. 

Lübnan Uluslararası Direniş Alimleri Birliği Başkanı Şeyh Mahir Hammud, Mehr Habere verdiği röportajda, ABD'nin Lübnan'daki eylemlerini ve Washington'un bu ülkenin siyasi alanına müdahalesini değerlendirdi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Amerika Birleşik Devletleri Lübnan'daki etkisini genişletmek için çok çalışıyor. Washington'un Hizbullah'ı hükümet ve hükümet dışı mevkilerden uzaklaştırmaya çalıştığına inanıyorum, ancak bu hedef gerçekleşmeyecektir; Bu nedenle Hizbullah'ın Lübnan’daki gücünü olabildiğince zayıflatmaya çalışıyorlar. 

Lübnan'daki direniş geçmişte en şiddetli baskılara maruz kalmış ve bu aşamalardan geçebilmiştir. Lübnan'da siyasi, dini ve ekonomik savaşlara şahit olduk ama Allah'ın, İslam yolunda yürüyen ve düşmanlara karşı duran müminleri desteklediğine inanıyoruz. 

Amerikalılar direnişi hedef almakta defalarca başarısız oldu. 2006 yılında direnişi yenemediler. Herkes 2006 yılındaki savaşın ABD'nin kararı ve Siyonist rejimin eylemi ile başladığını biliyor. Washington ayrıca Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad rejimini devirmeyi de başaramadı. Amerikalılar bu komployu gerçekleştirmek için milyarlarca dolar harcadılar ve bunu gerçekleştirmek için Arap ve Arap olmayan ülkelerin yardımını talep ettiler, ancak sonuçta başarısız oldular.’ 

Mahir Hammud sözlerine şöyle devam etti: ‘Amerikalılar Irak'ta da başarısız oldu. Bu ülke artık Amerika’nın etkisinin yaygın olduğu bir alan değildir. Yemen'de de bu ülkeyi işgal etmesi için ABD'nin desteğini alan Suudi Arabistan'ın bu ülkede başarısız olduğunu görüyoruz. 

Önemli olan nokta, Amerika'nın muhalefetine rağmen Şah rejiminin devrildiği İran'da gördüğümüz gibi, ABD'nin bütün gücüyle de olsa ulusların kaderini belirleyemeyeceğidir. İran da Irak savaşını kazandı ve ABD yaptırımlarının olumsuz sonuçlarından kurtulmayı başardı.’ 

Şeyh Mahir Hammud, İran’ın bölgesel gücü ile ilgili olarak ta şunları söyledi: ‘Genel olarak İran, şu anda Ortadoğu ve Fars Körfezi'ndeki ana güçtür. Bu, ABD'nin karşısında teslim olmak istediğimiz bir şey olmadığı anlamına gelir, ancak onunla mücadele etmek zorundayız çünkü Washington her zaman İslam'a ve Müslümanların çıkarlarına karşı komplo kuruyor ve Siyonist rejimi destekliyor.’ 

Lübnan Direniş Alimleri Birliği Başkanı ayrıca Fransız yetkililerin Peygamber Efendimiz ve İslam dinine karşı son zamanlardaki küstahlığı hakkında şu ifadelerde bulundu: ‘Fransa'nın bu konuda büyük bir hata yaptığı bir sır değildir ama Siyonistlerin de bu süreçten memnun olduklarını belirtmeliyiz çünkü Fransa’nın Lübnan'daki planını bozmaya ve Amerikalılar olmadan bölgede hiçbir sorun çözülemezmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. 

Peygamber Efendimize ve İslam’ın kutsallarına yönelik bu küstahlığın gerçekleştiği sırada herkes, bunun ciddi sonuçları olacağını anladı. Fransız yetkililer, Müslümanların güçlü bir silah olarak Fransız mallarını boykot edeceğinden korktular.’ 



Yeni yorum ekle