Hasan Rahimpur Ezgadi, kişisel Twitter sayfasında Allah’ın son elçisinin şahsiyeti ve öğretileri ile İslam mezheplerinin vahdeti hakkında iki soruya yanıt verdi.

Welayet News  - 1. Allah’ın son elçisi olmak tam olarak ne demektir?

2. Şii’nin İslam mezheplerinin birliğine yönelik istidlali hangi temele dayanmaktadır?  

1. Beşeriyeti bizim mahlukumuz olan bir ilahtan halıkımız olan Allah’a geçirdi. İnsan hakkı ve Allah hakkını ayrılmaz kıldı. Eşyanın hakkından söz etti ve bitkileri insanın amca oğlu ve hala kızı olarak adlandırdı: Ekrimu ammetukum en-nahle. 

Hayvanlara küfür etmeyi hayvan haklarını çiğnemek olarak nitelendirdi ve Allah sevgisi ile insan düşmanlığının yan yana gelmesini imkansız gördü.

2. Müslümanları şöyle uyardı: Bir gayrimüslime dahi haksızlık yapmış olursanız kıyamet gününde kendisi onlara karşı şikayetçi olup dava açacaktır. Adalet ve maneviyatı ebedi ikizler olarak nitelendirdi ve aklı mesai arkadaşı ve hakkın elçisi olarak adlandırdı.

3. Müslüman olduğunu söyleyen bir kimsenin tekfir edilmesini ve mezhep savaşlarını haram kıldı. Zulme karşı savaşı ve günahkarların kurtuluşu için çabayı vacip kıldı. İnsan hayatını, harimini ve hukukunu Allah’ın kırmızı çizgisi olarak nitelendirdi.

4. İslam mezheplerinin birliği ülkümüzdür; kuşku ve görecelilikten, demagoji babından veya Ehlibeyt’in (a) başına gelenleri inkar etme noktasından hareketle değil, belki Müslümanların, hangi mezhepten olursa olsun, haklarını her türlü tehdide karşı savunma ve ümmet olmanın en temel öncelik olması bilincinden hareketle İslam mezheplerinin bilirliği ülkümüzdür. Beşeri toplumu eşitliğe ve kardeşliğe davet eden kişi, Müslümanlar arası bölünmeyi nasıl reva görebilir?

5. Allah’ın son elçisi olmak, ne demektir? En latif insani ruha, en geniş manevi kapasiteye, en yüksek akli mertebeye, en dayanıklı kalbe, en coşkulu duyguya sahip olan, mesajın en üstün alıcısı ve en fedakar insan aracılığı ile Allah’ın beşeriyete söylemek istediği her şeyi söylemiş olması (demektir). Allah’ın insana söylemesi gerektiği halde, Hz. Muhammed’ten (s.a.a) sonra söylemediği bir şey kalmamıştır.