Ray el-Yevm gazetesinin genel yayın yönetmeni ve Arap dünyasının tanınmış analisti Abdulbari Atvan, haftalık analizinde Fransa'nın güneyindeki bir kiliseye saldırı olayını ve ülkedeki islamofobiyi ele aldı. 

Welayet News  - Abdulbari Atvan, "Şiddetin ana nedeni Peygamberimizin (s.a.a.) karikatürlerini yürekten ve kışkırtıcı bir şekilde destekleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'du." diyerek yazısına şöyle devam etti:

Hz.Muhammed'in peygamberlik misyonunu savunmak, kiliselere saldırmak ve orada ibadet edenlerin kafalarını kesmekle yapılmaz. Bu Hz.Peygamber'in ahlakından uzaktır ve birçok hadiste sadece barış zamanlarında değil, savaş zamanlarında da [Müslümanlar ve kafirler arasındaki] Müslümanların kiliselere ve ibadethanelere sığınan insanlara saldırmaması istenmiştir.

Şiddetin ana nedeni, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'du. Fransa'nın sosyal güvenliğini tehdit edebilecek ve Macron'un destekçileri ve teröre destek olanların kanlı tepkilerine neden olabilecek tehlikelerin zaten daha önce farkındaydı.

Macron'un ateşlediği kriz, yalnızca güvenlik ve askeri çözümlerle çözülemeyecek. Daha ziyade, bu olayları şekillendiren tüm politikaların ve eylemlerin, özellikle "İslami faşizm" ve "İslamcı terörizm" gibi terimlerin kullanımının kapsamlı bir incelemesini gerektirir.

Fransız hükümeti terörizm alanında elleri temiz değildir ve bu alanda uzun bir geçmişe sahiptir. Fransa tarih boyunca yüzbinlerce masum insanı katletmiştir. Son yıllarda Fransa'nın dosyasının yeniden açılmasını istiyorlar ise, binlerce Suriyelinin öldürülmesine neden olan Paris'in aşırılık yanlısı İslamcılara mali ve silah desteğinden bahsebiliriz. Buna rağmen Paris hükümeti teröristlerin ve ailelerinin ülkelerine dönmesine karşı çıkıyor. 

Macron, bugün Fransa'nın değerlerinden, özellikle de din ve inanç özgürlüğünden vazgeçmeyeceğini duyurmasına rağmen, kendisi inat ve zorbalıklarından vazgeçmiyor. Peki biz Müslümanlardan kim Macron'dan bunu yapmasını istedi? İslami inançtan ve Kur'an-ı Kerim'den habersiz olan Macron, Kuran'ın 1400 yıldan fazla bir süre önce din ve inanç özgürlüğünü ifade ettiğini biliyor mu?

Fransa'daki şiddet meselesinin inanç veya küfr ile hiçbir ilgisi yok. Aksine, özgürlük bahanesiyle Peygamberimize ve 2 milyar Müslüman'a hakaret eden Fransız liderleri asıl sorundur. Bunu da kışkırtıcı bir şekilde, medeniyetin ve huzurlu yaşamın merkezi olduğunu iddia ettikleri bir ülkede yapıyorlar.

Kuşkusuz İslami söylemimizi düzeltmeli, aşırılıktan, radikalizmden ve provokatif eylemlerden uzaklaşmalı ve İslam'ın değerlerine dönmeliyiz. Öte yandan Fransa da aynı yaklaşımı benimsemelidir ve Paris hükümeti hatayı düzeltmek için ilk adım olarak, Fransız terörizminin en çirkin tarihini gösteren müze raflarındaki onurlu Cezayirli Mücahidlerin kafataslarını oradan derhal kaldırmalıdır.