İran: Bay Macron, kriz yaşayan İslam değil, Batı sekülerizmdir!

Çar, 21/10/2020 - 17:42

İran yargı erki insan hakları merkezi sekreteri Muhammed Cevad Laricani, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Müslümanlar aleyhine yaptığı son açıklamalara yanıt verdi.

Welayet News  - Muhammed Cevad Laricani, Tasnim Haber için yazdığı bir notta şu ifadelere yer verdi:

1. İki hafta önce, Fransa okullarından bir okulun tarih ve coğrafya öğretmeni sınıfta Resul-i Ekrem'in (s.a.a) kudsi şahsiyetine yönelik hakaret içerikli karikatürleri gösterince, sınıftaki bazı öğrencilerin Müslüman velilerinin itirazına neden oldu ve olay okul yönetimine yansıtıldı (ama dikkate alınmadı!). Bu olaydan iki gün sonra, o öğretmen bir gencin saldırısına uğradı ve İŞİD yöntemiyle başını gövdesinden ayırdı!

2. Bay Macron hemen olay yerine gitti ve filozof edasını çıkararak yaptığı bir dizi açıklamada, İslam’ın krizde olduğunu iddia etti ve bunu Fransız ve Avrupa toplumunda yeni bir İslamofobi dalgası için bir bahane olarak kullandı. Macron, Fransız Devrimi’nin sloganları olan özgürlük (liberte), eşitlik (egalite) ve dayanışma (fraternite) sloganlarına atıfta bulunarak, hadsizce yakında Fransa’daki Müslümanların yaşamını sınırlandırmak için yeni yasa tasarısı sunacağını açıkladı.

Bu yasalar dizisinin ana başlığı “Ayrılıkçılıkla Mücadele”dir ve “ayrılıkçılık”ın anlamı teritoryal değil, modernite iddiasında buluan sekülerlerden (bugünün ateistleri olarak okuyun) “Müslüman toplumun yaşam tarzı bakımından ayrılması”dır. Aslında amaç, Batı’nın yozlaşmış ilhadi (seküler) yaşam potasında Müslüman toplumun eritilmesi/asimelesidir. Bu önerilerin başlıcaları şunlardır:

- Mescit imamlarının Fransız hükümeti tarafından atanması

- Sunulan İslami konu ve materyallerin Fransız hükümeti tarafından düzenlenmesi

- İslami örtünmeyle daha ciddi mücadele

- İslami okulların sıkı bir şekilde sınırlandırılması

- Camaat namazı vs. gibi dini merasimlerin düzenlemesine geniş kısıtlamaların getirilmesi

Müslümanlar arasında işbirliği, yardımlaşma ve tepliğ amaçlı sosyal medya ağları ve basın organlarının kullanılmasına kapsamlı kısıtlamaların getirilmesi

3. Olaya kısa bir bakış, gerek Resul-i Ekrem’e yönelik aşağılaycı karikatürlerin gündeme gerilmesi olsun gerekse İŞİD’vari baş kesilme olayı olsun, her iki olayın da Bay Macron’un ideolojik olarak hararetle savunduğu Batılı sekülerizmin ürünlerinden olduğunu gösteriyor! Holokost’un doğruluğundan “şüphe etme”nin dahi yasal takibe tabi tutulduğu bir ülkede, Müslümanların kutsallarına hakaret özgürlüğün alameti oluyor! Öte yandan, el-Kaide, İŞİD ve benzeri grupların tümü Batılı-Siyonist politikacıların kirli ellerinin ürünü değil mi?! Kimler bu grupları kurdu? Onlara silah veren ve binlerce masum insanı öldürmek için onları İslam ülkelerine gönderenler kimlerdir? Batı’nın bölgedeki sütlü ineklerinin petro-dolarları ve kirli Batılı-Siyonist planlardan ve yemliğinden başını çıkarmayan vahhabi ulamanın fetvaları...ki bay Macron bundan kesinlikle haberdardır! Bir de Fransa'nın katliamla, şiddetle bir sorunu var mı? Ruanda? Cezayir? Yemen?...

Bay Macron! Asıl kriz yaşayan, Batılı sekülerizm deneyimidir, ki şimdi ne demokratik ne de liberal olduğu artık anlaşılmış durumda! Görünürde, bay Macron ve Trump arasında hiçbir farkın olmadığı gözüküyor! Bay Macron’un atıfta bulunduğu sloganların tümü fos çıktı: Özgürlük (liberte), herkes için mi yoksa sadece gayrimüslimler için mi? Eşitlik (egalite), Müslüman vatandaşlar dışında herkes için mi? Dayanışma (fraternite), sırf akide yüzünden milyonlarca Fransız yurttaşın aşağılanması ve hakarete uğraması ile mi?!

Zahiren, çağdaş Batı ateizmi kendi sonuna yaklaşmış durumda!

Welayet News 



Yeni yorum ekle