Rızai: Direniş ve savunma için her zaman elimiz tetikte -1-

Cu, 21/08/2020 - 20:42

Nizam Maslahatını Teşhis Konseyi Sekreteri, El Alem Haber Televizyonuna verdiği mülakatta İran, bölge, direniş ekseni ve Amerika bağlamında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

Welayet News - El Alem Haber Kanalının Tahran’dan adlı programına konuk olan Nizam Maslahatını Teşhis Konseyi Sekreteri Muhsin Rızai, bölge gelişmeleri, yaptırımlar meselesi, Trump’ın İran’a karşı ekonomik ve siyasi baskıları, Bercam’ın geleceği ve İran ile Amerika’nın münasebetlerini ele aldı.

Rızai, canlı olarak yayınlanan programda, El Alem’in direniş ekseninin Lübnan ve Suriye'deki durumdan Yemen, Irak ve Filistin konusuna kadar yönelttiği pek soruyu; Suriye aleyhindeki Sezar yaptırımları, Lübnan patlaması, Hariri mahkemesi, BAE ve İsrail ilişkilerinin normalleşmesi, Suudi Arabistan’ın İran’a düşmanlığı, Çin ve İran anlaşması, İran’ın Rusya ile münasebetleri ve Amerika’nın önümüzdeki seçimlerine odaklanarak yanıtladı.

Mülakatın girişinde, Hz. Hüseyin (a)’mın matem günlerinin gelişi münasebetiyle tesliyetlerini arz eden Rızai, bütün dünya ülkeleri için barış ve huzurun sağlanması dileğinde bulunarak, şöyle dedi: “Umuyoruz ki insanlık artık insani hiçbir faciayı görmez ve dünyanın her tarafında barış, kalkınma, güven, insani ve İslami değerler hakim olur. Ülkeler arasında savaşın bitmesi ve insanların özgür ve adil bir yaşama kavuşması gerek”.

İşte o mülaktın ayrıntıları

Savunma ve direniş için elimiz her zaman tetikte

El Alem: Bundan önce siyasi mahfillerde sürekli ‘İran ve Amerika’ çatışmasından söz edilirdi ama birkaç yıldır bu kavram, ‘Direniş Ekseni ve Amerika’ çatışmasına doğru kaymış durumda. Yeni sahanın şekillenmesine yol açan nedenler nelerdir ve sizce, bu sahanın şu anki şartları nasıl tersim edilir?

Rızai: Direniş insani değerleri savunmaktır. Bizim elimiz her zaman tetikte, ama savunma ve direniş için tetikte. Yani biz asla savaşı başlatan taraf değiliz ama eğer biri savaşı başlatırsa cevabımız yıkıcı olacaktır. 40 yıldır inkılabımız bunu diyor ve bu nedenledir ki, İslam dünyasından bir çığlık yükseldiğinde, bir yardım istediğinde onur ve şereflerini savunmak için her zaman Müslüman hükümetlerin ve milletlerin yanında olduk. İnkılabımız savaş karşıtı bir inkılaptır.

El Alem: Öyle görünüyor ki Trump ve Netanyahu bir çıkmazda bulunuyorlar ve buradan çıkmak için de İran'la savaşa girmek istiyorlar. Böyle bir ihtimali ne kadar teyit ediyorsunuz ve İran buna karşı hazır mı değil mi?

Rızai: Trump’ın kumarcı bir halet-i ruhiyesi var ve hamle edip başarılı olacağını hissederse bu yapabilir ama biz sayin Trump’a şu söylüyoruz: Eğer bir hamle başlatırsanız emin olun kumar için masaya koyduğunuz ne varsa hepsini elden verirsiniz ve geride sizin için bir şey kalmaz. Yanıtımız sınırlı bir yanıt olmayacak çünkü iki şeyi yapacağız; birincisi sert intikamı sürdüreceğiz ve biz sürekli bekliyoruz Amerikalılar bir olay çıkarsınlar ki kardeşimiz Şehit Kasım Süleymani’nin sert intikamını alalım. Elimiz tetikte ve eğer bir şey yaparlarsa bunu gerekçe yaparak harekete geçeceğiz. Onun için bu sefer ki karşı hamlemiz katlanmış bir hamle olacak. Harekete geçmelerinden önce yanıtımızı vereceğiz.

 Sert intikam Aynu’l Esed üssüne yönelik saldırı ile başladı ama bitmiş değil / Amerika bir halt işlerse yanıtımız kesinlikle Amerika için öngörülmez şekilde olacaktır.

El Alem: Önceki bir sorunun cevabında, Şehit Kasım Süleymani için sert intikam alacağınızı söylediniz. Bu konu sadece Aynu’l Esed üssünün bombalanmasıyla mı sınırlı kalacak yoksa ondan öteye gidecek mi?

Rızai: Hac Kasım Süleymani cihadın simgesidir. Kendisinin şahsiyeti mücadelenin sembolüdür. Sert intikam Aynu’l Esed üssüne hamle ile başladı ama bitmedi. Amerikalılar bir girişimde bulunurlarsa çift yanıt vereceğiz ve sert intikamın sürdürülmesi devam edecek.

El Alem: Amerika başkanlık seçimlerine kadar önümüzde sıcak günlerin olacağını söylüyorlar ve bu hususta gündeme gelen bir takım ihtimaller var. Uzman bir kimse olarak sizce bu süre içinde İran’a karşı bir savaş ihtimali bulunuyor mu?

Rızai: Trump'ın yeniden seçilmesi için geniş propaganda çalışmaları yapıldı ancak bugün Beyaz Saray’da başarısız bir durum söz konudur ve propaganda çalışmaları ile Trump'ın seçimleri yeniden kazanmasını istiyorlar. Dolayısıyla son altı ayda başlayan ve seçim gecesine kadar devam eden bu çalışmalar, Trump'ın kazanma ihtimalini güçlendirmek içindir. Ancak hazırlık olmamız bugün belirleyicidir. Biz hazırız ve hazır olduğumuzu Amerikalılara gösterdik ve göstereceğiz. O nedenle Amerika'nın bir işe kalkışacağını uzak bir ihtimal olarak görüyorum ama eğer Amerika bir halt işleyecek olsa yanıtımız kesinlikle Amerika için öngülmez şekilde olacaktır.  

El Alem: Amerika İran’ı kontrol etmek veya yaptırımları arttırarak İran’ı yenmek istediğini öne sürüyor ama bu politika Amerikalıların deyişiyle çökmüş bir politikadır. Size göre, Trump'ın Bercamdan ayrılmasıyla yaptığı hesaplamalar başarılı olmuş mu ve Kapsamlı Nükleer Ortak Eylem Planı (Bercam) için nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?

Rızai: İnkılabımızın üzerinden 40 yıl geçti ama Amerikalılar hala milletimizi ve İslam Cumhuriyeti’nin gücünü tam olarak anlamış değiller ve Amerikalıların karnesinde ardarda gelen bir takım hatalar ve yenilgiler dizisi görüyoruz. Trump İran'la yüzleşmede bir skandala sürüklenmiş durumda. O, ekonomik baskılarıyla müzakere için ön şart koyabilecek kadar başarılı olacağını düşünüyordu. Onun için yaptırımları başlatmadan önce Amerika Dışişleri Bakanı, İran'la müzakere için 12 şart koydu ve müzakerenin başlaması için hepsinin yerine getirilmesi gerektiğini söylüyordu. Sonra yaptırımların etkili olmadığını fark edince, yaptırımları ağırlaştırdılar ve ön şartsız müzakere edeceğiz, dediler. Bu da geçti ve bir süre sonra sayin Macron’un arabulucu olduğunu söylediler. Cumhurbaşkanımızın Birleşmiş Milletler’e yaptığı önceki ziyareti sırasında, sayin Trump bir odada oturmuştu ve Cumhurbaşkanımız sayın Ruhani başka bir odada oturuyordu. Sayin Macron sürekli bir odadan diğer odaya gidip geliyordu. Amerika yönetiminde tam olarak bir çaresizlik halinin ortaya çıktığı ve kurtuluş yolu arayışında oldukları belliydi.

İran milletinin Şehit Kasım Süleymani’nin naşını toprağa verme törenindeki büyük dirilişi, düşmanın tüm planlarını yerle bir etti.

El Alem: Trump Bercamdan ayrılarak İran'a karşı yaptırımlarını geri getirdi ve İran’a bir tür ekonomik felçleşmeyi dayatarak İslam Cumhuriyeti’ni uzlaşmaya zorlamayı umuyordu. Peki başarılı oldu mu? Olduysa nerede ve hangi konuda? Olmadı ise Beyaz Saray'ın bu hususla ilgili hesaplama hatasından dolayı mı olmadı yoksa başka nedenlerden dolayı mı?

Rızai: Amerikalılar ekonomik yaptırımların toplum üzerindeki etkisini görmek için sabrediyorlardı. 98 yılının Aban ayındaki olaylar çıkınca ve İran'da gösteriler şekillenince meselenin sonuç almaya doğru gittiğini düşündüler ve bir çatışma içine girdiler ve sonra Hac Kasım Süleymani’yi şehit ettiler. Ardından dünyayı hayrette bırakan İran milletinin büyük dirilişinin farkına vardılar. Tam da burada, İran milletini çaresizlik, umutsuzluk ve sıkıntı içine sürükleyip İran halkından İslam Cumhuriyeti’ne karşı bir potansiyel yaratma yönündeki bütün planlarının, o eşsiz karşılama ve kendi milli kahramanını karşılarken İran'ın o büyük dirilişi ile sonuçsuz kaldığını gördüler. Amerikalılar bir ay önce yeni bir döneme girdi. Amerika’nın bu hareketlerinde politik intiharın tavan yaptığını gördüğümüz aptalca bir şeyi başlattılar. İran'ın Lübnan hava sahasındaki yolcu uçağını savaş uçaklarıyla tehdit ettiler, silah ambargosunun uzatılmasıyla ilgili bir takım şeyler yaptılar ve yaptırım mekanizmasını (snapback) gündeme getirdiler. Siyonistler, bu aceleci ve daleverici hareketlerle, bu intiharcı kumarla  Trump’ın ayaklarının altına muz kabuğunu atıp geri kalan süreden azami derece faydalanarak Trump'ın ve Amerikan yönetiminin tabutuna son çiviyi çakma peşindedir.

 

Çeviri: Mehmet Gönül

Welayet News 

Tags: 


Yeni yorum ekle