Iran'ın BM Temsilcisi: Amerika, Güvenlik Konseyini siyonist rejimin cinayetlerine karşı işlevsiz hale getirmiştir.

Cu, 26/06/2020 - 10:01

Iran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Mecit Tahti Revançi, Filistin'in işgal altındaki topraklarını işgalci rejime ilhak etme planın uluslararası kanunlara aykırı ve kabul edilmez olduğunu belirterek, Amerika'nın siyonist rejimi sürekli desteklemekle BM Güvenlik Konseyini bu rejimin cinayetleri karşısında işlevsiz hale getirdiğini vurguladı.

Welayet NewsMecit Tahti Revançi, Çarşamba günü BM Güvenlik Konseyinin düzenlenen Filistin konulu oturumda, Filistin'in işgal edilmesi Ortadoğu krizin ana nedeni olurken, İsrail rejiminin Filistin'in belli bölgelerini ilhak etme planını icra ederek süren baskı ve cinayetlerini yeni bir merhaleye taşıyacağını söyledi.

Iran'ın BM Temsilcisi, bu tür yayılmacı bir politikanın Ortadoğu'nun kötü durumunu daha kötüleştirip karmaşık hale getireceğini ve uluslararası barışı ve güvenliği etkileyecek kapsamlı sonuçlara yol açacağını söyledi.

"İşgal altındaki Filistin'in bazı bölgelerinin ilhakı uluslararası hukukun temel ilkelerinin açık ihlali olacaktır" diyen Tahti Revançi, ilk etapta bu tür baskılayıcı bir planın, Israil rejiminin yayılmacı politikaları ve yasa dışı girişimlerinin geçen 70 yıllık süre içinde ABD tarafından çok yönlü olarak sürekli desteklenmesinin bir sonucu olduğunu ifade etti.

Söz konusu desteğin, uluslararası hukukun temel prensiplerinin açık ihlaline rağmen ve ahlaki-insani ilkelerin tamamı baypas edilerek devam ettiğini belirten Tahti Revançi, Güvenlik Konseyinin Daimi üyesi olarak ABD'nin  kendi konumunu suistimal ederek Israil rejimini sistematik ve tam bir şekilde koruduğunu ve bu rejimin cinayetlerine karşı durma noktasında Güvenlik Konseyini işlevsiz hale getirdiğini  vurguladı.

Iran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, şu ifadeleri dile getirdi:

Verilen bu desteğin Israil'i   tam bir dokunulmazlıkla daha da barbarlaştırmış ve daha fazla cinayet işlemeye itmiştir. Aralıksız yerleşim birimlerinin  inşası ve genişletilmesi, Gazze Şeridi'nin sürekli insanlık dışı ablukada tutulması, Suriye ve Lübnan'ın egemenliğinin defaatle ihlal edilmesi bu durumun canlı örnekleri olup Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve uluslararası kanunlarla tamamen çelişmektedir.

Onlar ayrıca, Güvenlik Konseyine ve genel olarak Birleşmiş Milletlerine olan güven ve sedakatin devamlı zedelenmesine neden olmuşlardır.

Uluslararası ilişkilerin içinde bulunduğu bu zaman diliminde Birleşmiş Milletlerin ve üyesi ülkelerin bir an önce ve tüm gücüyle işgal altındaki Filistin'in bazı bölgelerinin planlı ilhakına karşı çıkması ve 72 yıl boyunca işlediği cinayetler karşısında İsrail rejiminden hesap sormaları bu kurumun ve üyesi ülkelerin şüphe götürmez yasal görevi ve ağır ahlaki sorumluluğudur.

Bunun sadece sözlü kınamak ve reddetmekle sınırlı kalmaması gerekiyor.

Yasal taahhütlerini yerine getirmek için bütün ülkelerin, uluslararası kanun gereğince bu ilhakların resmen tanınmasının önünü almaları gerekiyor.

Ayrıca, İsrail rejimi bütün Filistin toprakları, Suriye'nin Golan tepeleri ve Lübnan'ın bazı bölgeleri üzerindeki işgalini ve on yılaaşkındır Gazze'ye yönelik uyguladığı acımasız kuşatmayı sonlandırmaya zorlanmalı ve istikrarsızlaştırıcı tüm bölgesel faaliyetlerine son vermelidir.

Birleşmiş Milletler, Filistinlilerin kendi kaderlerini belirleme ve tüm Filistin'de Kuds-i Şerif'in başkentliği ile bağımsız bir Filistin ülkesini kurma yönündeki öz haklarına kavuşması karşısında kendi sorumluluklarını yerine getirmelidir.

İsrail rejiminden kaynaklı tehditlerin, cinayetlerin önüne geçmesi ve Filistin halkının inkar edilmez haklarını pratikte desteklesi için Güvenlik Konseyinin bu husustaki görevlerini yerine getirmesi gerekiyor.



Yeni yorum ekle