Koronavirüsle mücadalede dua ve yakarışın belirleyici rolü

Pa, 29/03/2020 - 23:16

Ayetullah Cevadi Amuli, yaşanan hadiselerin mutlak/kayıtsız ilahi rahmetle uyumlu olduğunu ve yaratılış düzeninde kötü olan bir şeyin bulunmadığını dile getirerek, dua ve yakarışın koronavirüsle mücadeledeki belirleyici rolünü izah etti.

Welayet News - Yeni yıl dolaysıyla yayınladığı bir mesajda, korona salgınını beşeri toplumu esir alan acı bir hadise olarak niteleyen Ayetullah Cevadi Amuli, “Bu hadise, mutlak ilahi rahmetle uyumludur, Yüce Allah bazen uykuda olanları, gaflete düşenleri uyandırır ve duyarsızları duyarlı hale getirir. Yaratılış düzeninde kötü olan bir şey yoktur. Topluma ufak bir zarar verirse de kötülüğü oldukça az ve hayrı oldukça fazladır. Koronavirüs bir takım zararlar verebilir ama kalpleri yaratıcının zat-ı akdesine müteveccih kılar, ona yönlendirir. Dua ve yakarış embiyanın getirdiği ve İslam dünyasının ince konularından biridir” dedi.

Ayetullah Cevadi, “Allah bir müvahhidin dileğini asla reddetmez” diyerek, şu ifadelere yer verdi: “Kimi zaman insanın tevhid inancı tozlanır ve görünmez olur. Bu yüzden insanların birçoğu şirke düçar olur. Mübarek Yusuf Süresi’nin sonlarında Müslümanların, mü’minlerin ekseriyetinin şirkin ince bir perdesine yakalandığına dair bulunan ifade de bu konuya matuf bir ifadedir.

 O perdelerin kenara çekilmesinde bu hastalıkların belirleyici bir payı vardır. Bir bütün olarak yaratılış düzeninin, görülmeyen bir virüsle 7 milyar insanı sarsacak kadar münsecim ve ince örüldüğüne, işin içinde bir hesap ve kitabın olduğuna insanın inanması gerek.

Kıyamet Süresi’nin sonlarında, ‘insan bir damla suydu’ diye buyrulur. Bugün insan bedenini tanımakla ilgilenen yüzlerce üniversite ve fakülte var ama henüz birçok hastalığın nedeni keşfedilmiş değil. İnsan bir damla sudan ibaretti ancak kamil bir canlı varlığa dönüştü. İnsan, Zat-ı Akdes-i İlah’ın hikmetli işleri sonucunda ancak ahsenü’l-halikin (yaratılmışların en güzeli) olmuştur.”

Ayetullah Cevadi Amuli, duanın illaki müstecap olacağını vugulayarak, şunları dile getirdi: “Değerli ve erdemli tıbbi camiamızı takdir ediyor ve Allah’ın özel lütfuna nail olmalarını diliyoruz. ‘Allah’ım! Bu hastalığı çözecek ilmi, onun devasını ve defedilmesini bize inayet eyle’ diye ilk olarak dua etmesi gerekenler, bu erdemli insanlardır.

İnsanın bir yere varıp diğer toplumların onun sofrasının atrafında oturması ne güzel bir şey. Aziz İslam Peygamberi’nin (s.a.a) ‘Rabbi zidni ilmen / Rabbim! İlmimi artır’ deyişi  hepimiz için örnektir. Allah Teala da ‘Peygamber’e uyun’ demiştir. İlk dua merasimini, tıbbi alanda çalışan aziz kardeşlerimiz düzenlemeli ve insanlığın hizmetine sunmak için bu salgının devasını bulmayı ve toplumu ondan kurtarmayı Allah’tan dilemelidir. Alimce ve muhakkıkça yapılan dua da budur.

Halkın can güvenliğinden sorumlu değerli yetkililer de imakanlar sınırlı olsa da sınırsız gücün Allah’a ait olduğunu bilmeli ve İslami İran’ın aziz halkına ve dünya halklarına yardım etmek için kendilerine Yüce Allah’tan nüsret dilemedir.

Üçüncü tür dua ve yakarışlar, salgına yakalanmış olanların ve yakınlarının yaptığı dualardır; zira Allah kırık kalpli olanların yanındadır. Sağlıklı insanlar da tehlikenin defedilmesi için dua etmeli ve hastaların şifasını Allah’tan dilemeli ki bütün toplum akıl ve adaletle idare edilsin ve sağlığına kavuşunca başka bir yolu tutmasın”.

Mefatih’teki duaların bazı ibarelerine değinen Ayetullah Cevadi, devamla şu ifadelerde bulundu: “Dualarda geçen, ‘Ya men ismuhu deva we zikruhu şifa / Ey ismi deva ve zikri şifa olan (Allah’ım!)’ cümlesi maruftur. Yine  hikmetle beyan edilmiş şöyle bir cümle daha var: ‘Ya men yec’alu’ş-şifa fi-ma yeşau minl eşya / Ey dilediğin şeyi şifalı kılan (Allah’ım!)’. Allah’ın meşiyeti ve ilmi kudreti sınırlı değildir, evren baştan başa ilahi iradeye tabidir yeter Allah irade buyursun.

Duanın bu durumlarda belirleyici bir etkisi vardır ve ondan gafil olunmamalıdır; tabi ki sadaka, nefsin ıslahı, sıla-i rahim ve benzeri şeyler de vardır ancak önemli olan İmam Mücteba’nın (a) nurani beyanındaki şu ifadedir: “Muvahhitçe Allah’a dua edenin yakinen icabet olunacağına ben kefilim, kalbimize ilahi meşiyetten başka bir güç sığmazsa duamız yakinen müstecap olacaktır.

İslami nizamı, toplumumuzu, hasseten bu tehlikeyle mücadelenin ilk hattında yer alan tıbbi camiamızı her türlü zarar ve ziyandan korumasını ve bu illeti beşeri toplumdan defetmesini Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum.    

Welayet News       



Yeni yorum ekle