Peşmerge Komutanlarından Mahmut Sengavi ile Özel Röportaj: Keşke Serdar Süleymani bizim komutanımız olsaydı -2- Bölüm

Sa, 18/02/2020 - 22:17

Peşmerge Komutanlarından Mahmut Sengavi ile Özel Röportaj / Keşke Serdar Süleymani bizim komutanımız olsaydı / Sonuna kadar İran’la birlikte kalacağız.

Welayet News - Şehit Süleymani ile ne kadar yakından karşılaştınız?

Celevla’ya yönelik saldırı hazırlığı içinde olduğumuz sırada bana, ‘üç gün içinde bu bölgeyi yeniden kontrol altına alabilir misiniz’ dedi, bende kabul ettim ve yarına kadar bu saatlerde Celevla’yı özgürleştirme haberini size vereceğim dedim. Dörnerken Kasım Süleymani’yi Hanekin’in daha aşağısında bir yerde gördüm, burada monitor ve insansız hava araçlarıyla bölgeyi inceliyordu.

O dönemde İŞİD’lilerden hiçbiri kurtulmasın diye Celevla’yı kuşatmamız gerektiğini düşünüyordum fakat o, ‘düşmana yol bırakmazsanız size karşı savaşmayı sürdürür, kaçışları için bir yol açık bırakılmalı’ demişti. O bölgede savaşın başladığı günün sabahında onu görmüştüm ve operasyon hattında yer almıştı.

İŞİD’le savaş sonrasında da kendisini bir kez daha Kak Kusret Resul’ün evinde görmüştüm. Tuzhurmato’nun durumunu incelemek için toplantı olmuştu.

Kasım Süleymani üstdüzey bir komutandı, uzaktan emir vererek savaş meydanına gelmeyebilirdi ama bütün cephelerde hazır bulunuyordu ve Celevla’yı, Sadiyye’yi ve diğer bölgeleri özgürleştirene kadar bizimleydi.

Kendisinde gördüğüm önemli özelliklerden biri de, haritayı okumaya oldukça hakim olmasıydı. Bir keresinde bize, “Haritayı neden az kullamıyorsunuz? Yoksa inanmıyor musunuz?” demişti. Ben de, ‘biz de haritayı kullanıyoruz ancak bölgeyle tamamen aşina olduğumuz için pek ihtiyaç duymuyoruz’ demiştim.

Kişilik bakımından nasıldı? Onun şahsiyetiyle ilgili aklınızda kalmış önemli bir özellik var mı?

Kasım Süleymani, sakin ve metanetli bir insandı. Hazır bulunduğu bölgelerde kendisi için özel bir yer bulma peşinde değildi. Herkes gibi yemek yiyerdi ve herkesin olduğu yerde dinlenirdi. Hatta açıktığında, bir miktar bisküvi ve kola ile de açlığını giderirdi. Kelimenin tam anlamıyla, ömrünü, hayatını adamış bir kişiydi.

Bütün bunların yanında, geniş bir bilgi ve birikime sahipti. Siyasi ve askeri konuları çok iyi analiz ediyordu. Kendi görüşlerini metanetle, sakince dile getiyordu. Asla sinirlenmezdi. Sürekli karşı tarafın saygınlığını korumaya çalışırdı.

Şehit düşmesi haberi size nasıl ulaştı?

Olayı haber sitelerinden öğrendim. Hatırlıyorum, BBC, Bağdat’ta bir otomobile yönelik saldırı düzenlediğini ancak otomobildeki kişilerin kimliğinin henüz belli olmadığını duyurmuştu. Sabah dostlarımdan birisi bana telefon açtı ve Kasım Süleymani ve kendisine eşlik eden bazı kişilerin katledildiğini söyledi. Benim için üzüntü verici bir haberdi bu.

Kendisiyle birlikte olmuş ve işbirliği yapmış bir kimse olarak kendisiyle konuşacak olsaydınız, ona neler söylerdiniz?

Onun şehadet haberi benim için üzüntü vericiydi. Kasım Süleymani, kendi ülkesinin kahramanıydı ve İranlılar onunla gurur duymalıdır. Hiç kimsenden korkmazdı. Şehit düşeceğini bildiği halde mücadelesine devam etti. Bu yolda şehadete erişmeyi arzuluyordu.

Karşı tarafıyla konuşurken özel bir saygıyla konuşurdu, ben de kendisiyle saygıyla konuşurdum ve sohbetlerini dinlerdim. Bizim ortak bir hedefimiz vardı ve o da, insanlığın düşmanı olan ortak bir düşmanla mücadeleydi.

Keşke yaşaydı ve birlikte oturup Kürdistan’ın meselelerini, özgürlüğü, komşuluğu ve birlikte çalışmayı konuşsaydık. İran’la ortak sınırlarımız bulunuyor ve ülkelerimizin çıkarları doğrultusunda birlikte oturup sobet edirdik.

İran’da Kasım Süleymani’nin naaşı toprağa verildiğinde halk nezdinde ne kadar sevilen bir şahsiyet olduğu ortaya çıktı.

Ayırdığınız vakit için teşekkür ediyoruz.

Ben de geldiğiniz için teşekkür ediyorum.               

Çeviri:Mehmet Gönül

Welayet News 



Yeni yorum ekle