Haşdi Şabi yetkililerinden Cevad Kazım Rubayavi,“Direnişin Suriye ile ortak sınırlardaki güçlü varlığı, Amerika’yı teröristlerini Irak’a yığmaya mecbur bıraktı. Direnişe yönelik saldırı, Amerika’nın zararına tamamlanacaktır ve onların bu ülkedeki varlığının sona ermesine neden olacaktır” dedi.

Welayet News - Pazar günü akşam saatlerinde, Haşdi Şabi’ye bağlı Irak Hizbullah Tugaylarının Irak’ın batısındaki el-Anbar eyaletinde bulunan sınır şehri el-Kaim’deki mevzileri Amerika’nın hava saldırılarıyla hedef alındı ve bu saldırı sonucu Haşdi Şabi kuvvetlerinden onlarca kişi şehit oldu ve yaralandı.

Konuyla ilgili olarak Tesnim Haber, Haşdi Şabi Operasyonlar Genel Müdürlüğü Başkanı Cevad Kazım el-Rubayavi ile bir röportaj gerçekleştirdi. Bu röportajın önemli başlıkları şöyledir:

‘Haşdi Şabi mevzileri, F-16 uçakları ve İHA’larla hedef alındı. İlk saldırı üç füzeyle ve ikinci saldırı bir füzeyle gerçekleşti ve bu saldırılarda şehit olanların ve yaralananların sayısına ilişkin en son bilgi, 29 kişinin şehit olduğu ve 51 kişinin de yaralandığı yönündedir.

Amerikalılar, bu saldırının Amerika’nın Kerkük’teki mevzilerine düzenlenen son saldırıya karşılık olarak gerçekleştiğini iddia ediyorlar. Onlara yanıt olarak şunu söylüyoruz: “Kerkük eyaletinde, Hizbullah Tugaylarından ve 45. 46. ve 47. birliklerden herhangi bir kuvvet bulunmamaktadır.”

ABD kuvvetleri, Bağdat'a ve Kuveyt'e kadar olan el- Kaim uluslararası iletişim yolunu kontrol etmek için güvenlik şirketleriyle birlikte çalıştı. Haşdi Şabi birliklerinin varlığı ve bu alanların güvenliğinin Haşdi Şabi tarafından sağlanması, Amerikalıların büyük planına zarar verdi.

Amerika hatta, Irak hükümetiyle yaptığı anlaşmayı ve Bağdat ve Washington arasında Irak topraklarını karadan, havadan ve denizden korumak amacıyla imzalanan güvenlik anlaşmasını bile ihlal etti. Amerika’nın Irak’taki varlığı, Irak’ın egemenliği için bir tehdit sayılmaktadır, çünkü ABD, vatandaşları ve Irak güvenlik kurumlarını hedef almaktadır. Irak direniş gruplarının hedef alınması Amerikalıların zararına tamamlanacaktır ve Amerika’nın Irak’taki varlığının sona ermesine neden olacaktır.’

Cevad Kazım el- Rubayavi ile yapılan röportajın tam metni şu şekildedir:

Tesnim Haber: Amerika’nın Haşdi Şabi’ye yönelik saldırısını, halkın ve toplumun bu olaya tepkisini ve aynı zamanda Haşdi Şabinin bu cinayet karşısındaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

El-Rubayavi: Haşid Şabi’nin el-Mezre bölgesindeki 45. Tugaylığı işgalci Amerika’nın hava saldırılarıyla hedef alındı ve on beş dakika sonrada Haşdi Şabi’nin Suriye ile ortak sınır bölgesindeki kuvvetleri füzelerle iki kez hedef alındı. İlk saldırı üç füze ile ve ikinci saldırı bir füzeyle gerçekleşti. Bu saldırılarda şehit olanların ve yaralananların sayısına ilişkin en son bilgi, 29 kişinin şehit olduğu ve 51 kişinin de yaralandığı yönündedir.

Amerika kuvvetleri Ağustos ayında bu birliği hedef almıştı ve bu saldırı, bu birliğin lojistik destek sorumlusunun şehit olmasına neden olmuştu. Bir yıl önce de yine bu birlik sınır şeridinde hedef alınmış ve bu birlikten çok sayıda kuvvet şehit olmuştu.

Amerikalılar bu saldırının Amerika’nın Kerkük’teki mevzilerine düzenlenen son saldırıya karşılık olarak gerçekleştiğini iddia ediyorlar. Onlara yanıt olarak şunu söylüyoruz: “Kerkük eyaletinde, Hizbullah Tugaylarından ve 45. 46. ve 47. birliklerden herhangi bir kuvvet bulunmamaktadır.”

Aynı zamanda Haşdi Şabi birlikleri, Başkomutan olarak Başbakan’ın emrine göre hareket etmektedir. Birliklerimizin birçoğu, hava ve füze saldırılarının hedefi oldu. Bu birlikler ve bu tugaylığa bağlı siyasi gruplar arasında ayrım yapılmıştır. Artık isim yoktur ve bu birlikler hükümete bağlıdır.

Tesnim Haber: Hizbullah mevzileri nasıl hedef alındı?

El-Rubayavi: Haşdi Şabi mevzileri, F-16 uçakları ve İHA’larla hedef alındı. Olaydan bir gün önce, Amerika uçakları IŞİD terör örgütü mensubu çok sayıda teröristi el-Hazer bölgesine getirdi ama 44. Tugaylık, hava kuvvetlerinin desteği ve Haşdi Şabi’nin katılımıyla onlara karşı operasyon gerçekleştirdi ve uçaklarla taşına bu terör örgütünden 20 kişiyi öldürdü. Bir gün sonra da uçaklar bu terör örgütünün kalıntılarını aramak için bölgeye geldi. Amerikalılar sınırların kontrol edilememesini istiyorlardı. Biz, Neyneva operasyon bölgesinde, el-Anbar’ın doğusunda ve el-Cezire’de konuşlandık. Haşdi Şabi, iş birliği ve koordinasyonla sınırlar boyunca bulunuyor ve bu bölgede Iraklılar ve sınır koruyucuları var. Bu durum sınırların kontrolünü sağlıyor. Suriye’de tutuklu bulunan çok sayıda IŞİD’li serbest bırakıldı ve Amerika kuvvetleri onların karadan Irak’a nüfuz etmesini sağlayamadı ve bunu uçaklarla havadan yaptı ve onları Irak topraklarına nakletti.

ABD kuvvetleri, Bağdat'a ve Kuveyt'e kadar olan el- Kaim uluslararası iletişim yolunu kontrol etmek için güvenlik şirketleriyle birlikte çalıştı. Haşdi Şabi birliklerinin varlığı ve bu alanların güvenliğinin Haşdi Şabi tarafından sağlanması, Amerikalıların büyük planına zarar verdi.

Tesnim Haber: Irak Silahlı Kuvvetlerinin bölümlerinden birine yapılan bu saldırı, Irak ve ABD arasındaki güvenlik anlaşmasının ihlali değil mi?

El-Rubayavi: Amerika hatta, Irak hükümetiyle yaptığı anlaşmayı ve Bağdat ve Washington arasında Irak topraklarını karadan, havadan ve denizden korumak amacıyla imzalanan güvenlik anlaşmasını bile ihlal etti. Amerika’nın Irak’taki varlığı, Irak’ın egemenliği için bir tehdit sayılmaktadır, çünkü ABD, vatandaşları ve Irak güvenlik kurumlarını hedef almaktadır.

Tesnim Haber: Irak halkının ve toplumunun bu olaya tepkisi ne olacak ve tehdit haline gelen ABD kuvvetlerinin sınır dışı edilmesine yönelik ciddi çağrılar duyacak mıyız?

El-Rubayavi: Dün Başbakan, Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısı çağrısında bulundu. Parlamento ve üyelerinin çoğu da acil oturum çağrısında bulundu. Irak'taki tüm siyasi partiler ve çeşitli kesimler bu alçakça eylemi kınadılar. Bu sürecin, nihayetinde Amerikalıların Irak'tan kovulmasına yol açacağını düşünüyoruz. Onlar, Irak direniş gruplarını hedef almanın onların zararına tamamlanacağını ve Irak'taki çıkarlarını ve varlıklarını sona erdireceğini çok iyi biliyorlar.