Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı, “Biz savunma kapasitelerinin arttırılması alanında durmayız ve geri de çekilmeyiz, zira bu konu bizim kırmızı çizgilerimizin bir parçasıdır. O yüzden savunma kapasitelerinin müzakere ve tadil edilmesi, durdurulması veya dizginlenmesinin imkanı yoktur” dedi.

Welayet News - İran Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, bugün sabah Devrim Muhafızları Hava-Uzay şehitleri ve şehit Tahrani Mukaddem’i anma merasimi kapsamında yaptığı konuşmada, ülkesinin yeni savunma kazanımlarına işaretle, “Devrim Muhafızları’nın yeni askeri kazanımları hakkında şunu diyebiliriz; savunma kapasiteleri ve askeri sanayimiz büyük ölçüde ilerleme kaydetmiştir, o yüzden gelişmiş teçhizatların güçlerimize sunulmasının kapsamı da genişlemiştir ve bunu medyaya açıklayamayız” dedi.

Tümgeneral Selami, şöyle devam etti: “İran milletine şu güvenceyi veriyoruz; ülkemizin silahlı kuvvetleri ve Devrim Muhafızları’nın yetenek ve kapasitesi, ne kadar büyük olursa olsun her türlü düşmana karşı koyacak bir dezeydedir. Kim olursa olsun düşmanı bozguna uğratacak güçteyiz. Milletimizin bu açıdan içi rahat olsun, huzur içinde yaşasınlar”.

Tümgenel Selami, İran’a karşı yaptırımlar nedeniyle füzelerin müzakere edilmesi ihtimaline ilişkin bir soru üzerine ise, “Böyle bir şey asla yaşanmayacaktır; savunma kapasitelerinin arttırılması alanında ne dururuz ne de geri çekiliriz, çünkü bu konu kırmızı çizgilerimizin bir paçasıdır. O yüzden savunma kapasitelerinin müzakere ve tadil edilmesi, durdurulması veya dizginlenmesinin imkanı yoktur” açıklamasında bulundu.

Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı, Filistin direniş komutanlarının Siyonist rejim tarafından şehit edilmesi ve Hamas’la İslam Cihad Hareketi’nin kendini savunma hakkına sahip olduğuna ilişkin de şunları belirtti: “Siyonist rejimin cinayetlerine karşı mazlum Filistin milletinin kendi savunma hakkı her zaman olmuştur ve olacaktır ancak bir noktayı eklemem gerekiyor ki o da şu; Siyonist rejim bu vahşice saldırılarla kendisini adım adım kaçınılmaz sona yakınlaştırıyor. İslam dünyasının sabrı giderek tükenmek üzere ve Siyonist rejimin şeraret ve rezaletlerinin sürmesiyle birlikte çöküşünün zemini kendi elleriyle oluşacaktır”.