Yemen Silahlı Kuvvetleri: Kuşatma Kalkmadan Barış Mümkün Değildir

Çar, 09/10/2019 - 08:23

Yemenli Silahlı Kuvvetler Sözcüsü, Necran’daki Nasr’un Min’ Allah adlı son büyük operasyonun yeni ayrıntılarını açıkladı.

Welayet News - El-Mesire haber kanalı, Yemen Silahlı Kuvvetleri'nin, Suudi Arabistan’ın Necran eyaletinde, Nasr’un Min’Allah olarak bilinen ordu kuvvetleri ve halk güçleri tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen büyük operasyonlar sırasında alınan ganimetlerin görüntülerini yayınladığını açıkladı.

Yemen Silahlı Kuvvetler Sözcüsü Yahya Seri, dün düzenlenen basın toplantısında şu hatırlatmalarda bulundu: ‘Yemen ordusu ve halk güçleri tarafından gerçekleşen operasyonlarda 500 kilometrekare kurtarıldı, düşmana ait 172 araç imha edildi ve düşman kuvvetlerinden bin kişi öldürüldü ve iki bin kişi de esir alındı.

İşgalci Suudilerin İmran, Marib, el-Cevf, Zimar, el-Zale, Aden, Abyan, el-Hadide ve Şabuh gibi çeşitli şehirlere düzenlediği saldırılar, 205 sivilin ölümüne ve hepsi kadın ve çocuklardan oluşan 166 kişinin de yaralanmasına neden oldu.

Düşmanın askeri saldırıları tamamen durmadığı sürece, saldırıların durdurulmasından bahsedilemez.

Kuşatma ve Yemen halkının çektiği acılar sona ermeden barış mümkün değildir.

Ağustos ve Eylül aylarında şehit ve yaralı sayısı 371'e yükseldi ve bu kişilerin büyük bir kısmı hava saldırısında şehit oldu ve yaralandı.

Yemen Silahlı Kuvvetleri, düşmanın herhangi bir olumsuz eylemine misliyle karşılık verecektir.’

İşgalci Suudilerin ve müttefiklerinin son iki ayda Yemen’e düzenlediği hava saldırıları nedeniyle yaşanan kayıpların ayrıntıları

Yemen Silahlı Kuvvetler Sözcüsü sözlerine şöyle devam etti: ‘Ağustos ve Eylül aylarında işgalciler tarafından 137 saldırı girişimi oldu ve bunlardan 121’i Cizan, Necran ve Asir yakınlarında gerçekleşti ve bu saldırıların hepsiyle mücadele edildi.’

 Yahya Seri bu basın toplantısında, Ağustos ve Eylül aylarında işgalcilerin düzenlediği saldırılara ait istatistiklere değindi ve şunları söyledi: ‘Ağustos ve Eylül aylarında Amerika ve Suudilerin hava saldırılarının sayısı 1760’a ulaştı ve bu saldırıların 1317’si Saada eyaletine ve 249’u Hicce eyaletine ve kalanları da İmran, Marib, el-Cevf, Zimar, el-Zale, Aden, Aben, el-Hadide ve Şabuh eyaletlerine düzenlendi.

Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Mişat’ın girişiminin ardından düşmanın savaş uçaklarının düzenlediği saldırıların sayısı 300’ü aştı ve çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu.’

Yemen Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü, el-Hadide’de ateşkesin ne ölçüde ihlal edildiği hakkında ise şu ifadelerde bulundu: ‘Ağustos ve Eylül aylarındaki toplam ihlal sayısı 1549'a ulaşmıştır ve ateşkesin uygulandığı günden itibaren toplam ihlal sayısı 30.597’dir.

Hava saldırılarının devam etmesi, düşmanın, barışın hüküm süreceği yeni bir aşamaya ulaşma konusunda samimi olmadığını göstermektedir.

Silahlı kuvvetler, işgalci bütün girişimlere aynı şekilde ve aynı ölçüde yanıt verecektir, hatta bu eylem bir hava saldırısı olsa bile karşılık verilecektir.’

Nasr’un Min’Allah operasyonlarının ayrıntıları

Yahya Seri şu açıklamalarda bulundu: ‘Nasr’un Min’Allah operasyonlarında Ağustos ve Eylül ayları boyunca, 500 kilometrekare kurtarılmakla birlikte, 1000 Suudi düşman kuvveti öldürüldü, 2000 kişi esir alındı ve 172 zırhlı araç imha edildi ve 47’si pusu operasyonu olmak üzere 135 saldırı operasyonu düzenlendi.

Hava saldırılarının devam etmesi, düşmanın, barışın hüküm süreceği yeni bir aşamaya ulaşma konusunda samimi olmadıklarını göstermektedir.

Silahlı kuvvetler, işgalci bütün girişimlere aynı şekilde ve aynı ölçüde yanıt verecektir, hatta bu eylem bir hava saldırısı olsa bile karşılık verilecektir.

Hava savunma sistemlerimiz ve elimizdeki imkanlar ister keşif olsun ister saldırı, düşmanın herhangi bir uçuşuna karşı mücadele edecektir. Askeri operasyonlarımızın amacı, halkımızın çektiği acılara bir son vermek ve onları savunmaktır ve bu hedefe barışçıl yollarla ulaşılması bizim önceliğimizdir.

Ağustos ve Eylül aylarında işgalci kuvvetlerin hava saldırılarının sayısı 1760’a ulaştı ve bu saldırıların 1317’si Saada eyaletine ve 249’u Hicce eyaletine ve kalanları da İmran, Marib, el-Cevf, Zimar, el-Zale, Aden, Aben, el-Hadide ve Şabuh eyaletlerine düzenlendi ve bu saldırılar, 205 sivilin ölümüne ve hepsi kadın ve çocuklardan oluşan 166 kişinin de yaralanmasına neden oldu.

Yemen ordusu ve halk güçleri, 50’si nüfuz ve darbe operasyonu ve en önemlileri Cizan, Necran ve Asir eksenlerinde olmak üzere 68 hava saldırı operasyonu (İHA) olmak üzere düşmanın hareketlerini ve mevzilerini hedef alan 241 farklı saldırı operasyonu gerçekleştirmeyi başardı. Nasr’un Min’Allah operasyonları ilk ve ikinci aşamada, Yemen ordusu ve halk güçlerinin en güçlü ve kapsamlı aşamasıydı. İHA birlikleri de 54’ü düşman topraklarındaki askeri karargahları, tesisleri ve mevzileri hedef alan 56 saldırı operasyonu düzenledi ve Yemen içerisinde de İHA operasyonları gerçekleşti.

İHA operasyonlarının çoğu, Riyad'daki hassas bir askeri hedefe yönelik askeri operasyonlar ve Bekik ve Haris (petrol) tesisatları olmak üzere Suudi düşmanının hassas ve stratejik askeri tesislerini hedef aldı. Aynı zamanda düşman savaş uçaklarının saldırılarını bastırmak için çeşitli operasyonlar yapıldı ve bu birlik düzenlediği 45 operasyonla, Nasr’un Min’Allah operasyonuna etkin bir şekilde katıldı.

Öte yandan füze birimleri de Suudi Arabistan derinlerindeki hedeflere yönelik 20 operasyon ve ülke içinde üç operasyon (işgalci askerlere karşı) olmak üzere 23 balistik füze operasyonu gerçekleştirdi. Nasr’un Min’Allah operasyonunda çeşitli sistemlerden 30 roket kullanılmıştır. Ağustos ve Eylül ayları boyunca kuvvetlerimiz 172 askeri ve zırhlı aracı imha etmeyi ve etkisiz hale getirmeyi başarmış ve 47'si pusu olmak üzere 135 saldırı operasyonu gerçekleştirmiştir.

Son iki ay boyunca, sınırdaki operasyonlar da dahil olmak üzere toplam keskin nişan operasyonu sayısı 2739'dur ve bu operasyonlarda 15 Suudi askeri öldürülmüştür. Mühendislik birlikleri de 112 askeri araç ve 23 zırhlı araç ve buldozeri imha ettiği 827 operasyon gerçekleştirmiştir. Bu birlik ayrıca, düşman kalelerini hedef alan ve 45 askeri ve zırhlı araç ve tankın imha edildiği operasyonlar düzenlemiştir. Birliklerimiz ayrıca, Necran ekseninde düşmanın kontrolü altında bulunan 500 kilometrekareyi kurtarmayı ve orada güvenliği sağlamayı başarmış ve düşmana ağır kayıplar yaşatmıştır.

Son iki ay boyunca düşman kuvvetlerinden öldürülen kişilerin sayısı 1000’i aştı ve bunlardan büyük bir kısmı Nasr’un Min’Allah operasyonlarında gerçekleşti. İşgalci kuvvetlerden esir alınan kişilerin sayısı da 2000 kişiyi aştı. Ağustos ve Eylül aylarında gerçekleşen bütün operasyonlarda düşmanın zırhlı ve askeri araçlarda yaşadığı kayıp 500 araca ulaştı ve bunların büyük bir kısmı da Nasr’un Min’Allah operasyonunda gerçekleşti. Kuvvetlerimiz son iki ay boyunca düşmanın birçok silah deposunu ve zırhlı aracını ele geçirdi. Yine kuvvetlerimiz, ikinci caydırıcı operasyonlarda, düşman ekonomisine ağır hasarlar verdi ve bu, onlarca hatta yüzlerce milyara ulaşmaktadır.

Ağustos ve Eylül aylarındaki toplam ihlal sayısı 1549'a ulaşmıştır ve ateşkesin uygulandığı günden itibaren (el-Hudeyde’deki Stockholm Anlaşmasına göre) toplam ihlal sayısı 30.597’dir.

Kuvvetlerimiz İsveç anlaşmasına uygun olarak hareket etti ve bu anlaşmayı ihlal etmedi ve diğer taraf ta bu anlaşmanın hükümlerini uygulamak zorundadır. Düşmanın askeri eylemlerinin herhangi bir şekilde artması halinde, aynı seviyede ve büyüklükte cevap verilecek, saldırı operasyonları düzenlenmesi halinde buna da aynı ölçüde karşılık verilecek ve el Hadide’de sivillere yönelik saldırılar düzenlenmesi durumunda, batı kıyılarında düşmanın hassas bölgeleri ve toplanma merkezleri hedef alınarak bu saldırılara yanıt verilecektir.

Esir ailelerine, onların güvenliği için elimizden geleni yapacağımızı temin ederiz. Silahlı kuvvetlerimiz, düşman savaş uçaklarının daha önce hedef alarak onlarca kişinin ölümüne neden olduğu saldırıları yine gerçekleştirememesi için, esirlerin tutulduğu bölgenin gizli kalması konusunda ısrar etmektedir.

Boğucu kuşatma, düşmanca eylemlerin başında gelmektedir ve biz bunu askeri bir eylem olarak sayıyor, düşman topraklarını askeri olarak hedef almak gibi, kendimizde bu kuşatmayı kırmak için ne gerekiyorsa yapma hakkı görüyoruz. Bir kez daha, çok sayıda vatandaşımızın şehit olmasına neden olan kuşatmanın devam etmesi halinde barıştan söz etmenin uygun olmadığını vurguluyoruz.’



Yeni yorum ekle