Batının Batıl Yüzü

Kimse güvende değil artık! Geçtiğimiz cuma günü meydana gelen Paris saldırısı bunun en büyük delili. Batı halkı artık uyanmalı terörün millet ve din tanımadığı bir kez daha orta yere geldi, katliamlar geleneğe dönüştürülüyor.

Charlie Hebdo‘nun karikatüristleri ne kadar İsa mesihi tanıyorduysa, bunlar da o kadar Hz. Muhammed’i (s.a.a) tanıyor. Bunların inanç gibi bir dertleri yok, inancı yok edip yozlaştırıp yağmalamak gibi bir dertleri var.

Charlie Hebdo kendilerince şahı mat etmek için basit bir piyondu sadece, gemilerini körfeze gönderip koalisyon kurdular Suriye‘ye birde Yemen‘i eklediler.

Sözde Yemen El Kaide‘sinin parmağı vardı halbuki zavalılar yiyecekleri akşam yemeğini bile onlara soruyorlar.

Kolisyon kurdular dünyanın gözüne baka baka terörist IŞID‘i bitireceklerdi güya, halbuki köşeye sıkışmış IŞİD‘e yardıma koştular. IŞİD‘i vurmak yerine IŞİD‘e silah, bomba, yiyecek, mühimat ve daha kim bilir neler atılar. Göz bebekleri IŞİD onların hayallerini gerçekleştirsin diye insanlık tarumar olsun diye hınçla gitmişlerdi, IŞİD‘lerini kurtarmaya tüm yardımları da yanlışlıkla atılmıştılar.

Ama bir defa olsun ne Gazze‘ye ne Irak‘a ne Suriye‘ye ne Kobaniye ne de Afganistan‘a hiç böyle bir yardım atılmadı. Uçakları bir kerecik yollarını şaşırmadı, üstelik bu ülkelerde askeri üs ve askerler şöyle dursun sivil mekan ve siviler vurmada da kimse onları geçemedi. Tabi bunlarda yanlışlıkla oldu mazlumlara bıçağın keskin doğruyan tarafı. Hayatları yanlışlık olanlardan doğruluk yapmaları beklenmez elbet.

Batılı halklarda güvende değil, 11 Eylül onların gerekirse harcanabileceği bir başlangıçtı sadece. Bir önceki Fransa saldırısıda tamamen şüpheliydi, tüm sanıklar ustalıkla öldürüldü canlı elle geçirilebinirken. Tabi saldırganlar kimliklerini yanlarına almayıda unutmamışlardı, malum devlet işi kimliksiz gitmek olmazdı. Rusya‘nın güçlü müdahalesi Amerika ve batının Ortadoğu ve Suriye‘de boş palan misali inip yenilgiye sürüklenmesi yeni bir hamle gerektiriyordu.

Batının kalbi en munasip yer idi, halkı harcamakta yanlarına kaldığına göre ölülerin çokluğu istedikleri şeydi. Bir yerde değil yedi yerde eş zamanlı hareket ediliyor ve hiç biri güvenliğe takılmıyor. Ne acayıp tıpkı Charlie Hebdo‘daki gibi derin güvenlik uykusu eylem gerçekleşsin diye hemde yedi yerde ölüler.

Ses getirsin diye ve şimdide bağırıyorlar IŞİD hedeflerine yönelik operasyonlar artırılacak. Daha yeni silah attınız, atmaktasınız, koalisyon diyeyek mazlum katlede ede silahmı kalmadı. Ya da yenile yenile elerindeki silahlarmı alındı.

Ne kadar müşkil durumdalar ki halka bu katliam reva görülmekte.

Eğer zerre kadar samimiyet varsa sözlerinizde oraya gitmeye ne hacet. Kapatın muslukları, kapatın sınırları ve durdurun silah sevkiyatını.

Terörü bitireceklermiş!

Hangi terörü? Doğurduğunuz terörümü!

Hayallerinizin maşası yaptığınız terörümü!

Dünyayı kan ve ızdıraba boyadığınız terörümü!

Beyler Suriye‘yi temizliyecekmiş kimden?

Esad düşmanları değilmiş ise beş sene önce bu zavalı insan görünümlü şeytanlarınızı ne diye yolladınız! Obama‘dan Putin‘dende yardım istiyecekmiş.

Tabi inandırıcı olsun diye bir kaşık suda boğmak istedikleri Putin‘inde ismini anıyor maksat halkın acısı tabi.

Zavalı kalmış Obama daha ne yapsın, yer yetmedi adam havadan helikopterle IŞİD‘e yol gösteriyor. Acaba bu yeni operasyonlarda nasıl bir yol gösterecek, malum şeytanda yol bitmez yardım çığırtkanlığı bundan.

Bunlar yılan gibidir, gerektiğinde bir birbirini yer yutarlar. Yere düşmüş itibarlarını halklarını öldürtmek pahasına geri almaya çalışanların şerinden ve fitnesinden korkmak gerek.

Bomba bunlar için bir oyuncak, insan öldürmek şiddetli bir hobi.

Katil katildir, kurban ayırmaz. Batı halkları tüm halklar vurdum duymazlığı terk etmeli. Yükselen mazlum çığlığını işitmeli, bey efendi fiyakalarının altındaki foyayı görmelidirler.

Zira artık onlar da hedef, onların da güvenliği yok.

Üstelik bu terörün mimarları kendi yöneticileri.

Kevser Şimşek