Yemen Başbakanı: ABD ve İngiltere'nin Yemen'e Saldırısı Başarısız Olacak
'Amerika ve İngiltere'nin Yemen’e yönelik saldırısı sonuç vermeyecek'
Welayet News - Ülkesinin Filistin halkına destek konusundaki tutumunun insani ve dini ilkelere dayanan sağlam bir duruş olduğunu ve değişmeyeceğini vurgulayan Yemen Başbakanı, şunları söyledi: ‘Amerika ve İngiltere'nin Yemen’e yönelik saldırısı sonuç vermeyecek ve Yemen'e yönelik diğer tüm saldırılar gibi başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
Yemen Ulusal Kurtuluş Hükümeti Başbakanı Abdülaziz bin Habtur, el-Alam kanalına verdiği röportajda şunları söyledi: ‘Filistin'de yaşananlar her insanın onur ve şeref duygusunu uyandırmaktadır, bu nedenle Yemen'in Gazze halkına destek verme kararı Filistin'e karşı insani, dini ve ahlaki bir görev çerçevesindedir. İşte bu yüzden dünyanın en büyük veya en küçük ülkesiyle karşı karşıya olmamızın bir önemi yoktur.
Gazze halkı her gün şehit oluyor, yaralanıyor, başlarına bombalar atılıyor, bu nedenle onlara destek olmak bizim için dini bir görevdir ve bunun karşısında herhangi bir düşüncenin ya da siyasi ittifakın hiçbir değeri yoktur.
Amerika bugün dünyanın her yerinde arbede çıkarıyor. Dolayısıyla eğer ondan korkacaksak, evde oturup herhangi bir eylemde bulunmamalıyız. Biz, direniş ekseninin İslam toplumuna ve insan toplumuna bakış açısıyla Gazze'yi destekliyoruz.
Siyonist rejimin yayınladığı istatistikler, Eilat Limanının emilim kapasitesinin %90'ından fazlasının durdurulduğunu gösteriyor ki bu, Filistin halkı için büyük bir başarı, bizim için ise büyük bir zaferdir.
Siyonist rejimi kuranların ve onu tüm gücüyle destekleyenlerin Amerika ve İngiltere olduğu düşünüldüğünde, bu iki ülke sadece Yemen'in değil, insanlığın ve sömürgecilikten kurtulmak isteyen her ülkenin düşmanıdır.
Amerika, Vietnam'da, Kuzey Kore'de, Irak'ta, Afganistan'da yenilgiye uğradı, hatta 1979'dan beri İran'ı kuşattı ama başarısız oldu. Bu nedenle milletimize, tarihimize ve geleceğimize güvenerek Amerika'nın tüm savaşlarda başarısız olduğunu ve yine başarısız olacağını vurguluyoruz.
Biz tüm olasılıkları değerlendiriyoruz ancak şunu bilin ki, İngiltere gibi Hudeyde limanını işgal etmeye çalışan tüm ülkeler başarısız olacaktır.
Sözde büyük güçlerin sahte heybeti sona erdi. İngiltere'yi kovan Mısır ya da Fransa'yı kovan Cezayir, İtalya'yı kovan Libya ve hatta 1967'de İngiltere'yi kovan Yemen gibi işgal altındaki ülkeler halklarının ve aydınlarının iradesiyle özgürlüğe kavuştu.
Tarih bize iç yeteneklerimizle ilerlememiz gerektiğini öğretti. 2015'te yeteneğimiz sıfırdı ama buna rağmen 17 ülkeyle savaştık. Bize sadece İran İslam Cumhuriyeti önderliğindeki direniş ekseni ile Filistin, Irak, Lübnan ve Suriye direniş güçleri destek verdi.
Amerika, Yemen Ensarullah Hareketinin ismini terör örgütleri listesine aldı. Amerika, İran'dan, Filistin direniş gruplarının liderlerine, Suriye ve Lübnan rejimlerinden hatta Libya'ya kadar Siyonist rejime düşman olan herkesi terörist olarak kabul ediyor. Amerika'nın Arap ve Arap olmayan rejimlerin yöneticileri üzerinde kontrolü olduğu doğru ama pratikte direnişe karşı hiçbir şey yapamıyor.
Siyonist rejim sahte ve geçici bir rejimdir ve bu rejimin direniş, özellikle de Yemen halkının direnişi üzerinde hiçbir etkisi yoktur.
Dünya çapındaki özgürlükçü halk hareketleriyle ilişkilerimiz Amerika ve Avrupa hegemonyasından bağımsızdır ve İran ve Suriye, Irak, Lübnan ve Filistin'deki direniş ekseniyle de güçlü ilişkilerimiz bulunmaktadır. Sekiz yıldır düşmana direndiğimiz gibi sömürge politikalarına da direneceğiz.
Yemen 8 yıl boyunca 17 ülkeyle savaştı, gemilere tek kurşun bile atmadı ama bugün Gazze halkına karşı işlenen suç ve cinayeti gördüğümüzde, aralarında kadın, erkek ve çocukların da bulunduğu 28 binden fazla Filistinlinin şehit olduğuna şahit olduğumuzda elbette ki tepki göstereceğiz ve kendimize şunu soruyoruz “Gazze’dekiler insan değil mi ki Amerika ve Avrupa onları dikkate almıyor?!”
Onlar bizim Filistinli kardeşlerimiz, dolayısıyla biz de onlarla birlikte düşmanla savaşıyoruz. En modern silahlara ve en iyi orduya sahip Arap ve İslam ülkelerini bekliyorduk ama onların Filistin halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmediklerini hissettiğimizde biz de Gazze'deki bu insanların haklarına yardım etmek için harekete geçtik.
Biz her zaman düşmana, Gazze'ye saldırmayı ve bu ülkeyi kuşatmayı bırakırsanız biz de operasyonlarımızı durduracağız dedik, bunu, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer batılı ülkelerde Filistin halkına destek için sokaklara çıkan dünyadaki özgürlük arayışında olanlar anladı.
Bugün sosyal medya, özgürlükçü ve onurlu seslerle ve Batı'nın yalanlarını ifşa eden insanlarla dolu ve Batı'nın ahlak, özgürlük, insan hakları, adalet, eşitlik ve insanlık konusundaki yalanlarının deşifre edilmesine neden oldular.
Düşman, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde işlediği menfur suçları artık gizleyemiyor. Çünkü bir taraftan çocuk haklarından dem vurulurken, diğer yandan Gazze'de her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor.’
Abdülaziz bin Habtur, Yemen krizine barışçıl bir çözüm bulunmasını reddetti ve şunları söyledi: ‘Yemen'de barışın gerçekleşmesi için Yemen, Suudi Arabistan ve Fars Körfezi'ndeki Arap ülkelerinin anlaşmasını gerektiriyor. Çünkü onların kendi planları ve projeleri var. Biz de ülkemizi yeniden inşa etmeliyiz, on binlerce insanımızı şehit ettikleri doğrudur ve aynı zamanda mahkûm sorununu da çözmeliyiz ama Suudi Arabistan'ın bizden daha çok barışa ihtiyacı var.’
Yeni yorum ekle