Almanya'nın insan hakları savunucusu kılığında İran'a yüklenmesi

Pa, 27/11/2022 - 15:16

Almanya,  Avrupa Birliğinin üyelerinden biri olarak Amerika ile beraber  İran'da yaşanan kaos olaylarında İran'a karşı hasmane ve müdahaleci bir tutum sergileyen taraflar arasında olmuştur.

Welayet News  - Almanya Perşembe günü insan hakları ihlalleri bahanesi ile  BM'den insan hakları konseyi oturumunu düzenlemesini istemiştir. Halbuki  Berlin'in insan hakları alanındaki durumuna bakıldığı zaman tamamen kabarık bir dosyasının olduğu görülmektedir. 

Almanya'nın da aralarında bulunduğu Batılı ülkelerin İran'a yönelik koordineli propaganda saldırıları düzenlediği ve birçok asılsız suçlamada bulunduğu bu toplantıda Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, "İran'dan birçok durumda baskıcı önlemleri durdurmasını istedik ancak durum giderek şiddete yöneldi, tepkilerini sertleştirdiler. " iddiasında bulundu.  Aynı şekilde Almanya Başbakanı Olaf Scholz da İran'da son dönemde yaşanan karışıklık ve huzursuzluklara atıfta bulunarak Twitter'da "(İran'da) insan hakları ihlallerine dikkat edilmeli ve buna göre hareket etmeliyiz" dedi.

Bu ülkenin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı gibi üst düzey Alman yetkilileri,ülkelerinin ve hükümetlerinin  Irak Baas rejimine kimyasal silah üretimi için gerekli olan büyük miktarda malzeme ve teçhizatı Irak Baas rejimi döneminde kasten ve bilerek temin ederek  dayatılan savaşta, İran'da ve Irak Kürtlerine karşı büyük insani trajedilere neden olduklarını bile bile İran'da insan haklarından söz ediyorlar. Dayatılan savaşta Irak, deneysel, sınırlı, kitlesel ve ultra geniş saldırılar da dahil olmak üzere toplam 582 kimyasal saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılar sonucunda 10 binden fazla kişinin şehit olduğunu, yaklaşık 100 bin kişinin yaralandığını ve sürekli tedaviye ihtiyaç duyduğunu, 250 bin kişinin de hafif yaralandığını söylemekte fayda var. Bu bağlamda İran'ın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi toplantısındaki temsilcisi Hatice Kerimi " Almanya, kimyasal madde için gerekli malzeme ve teçhizatın en büyük tedarikçisi konumundadır.Savaş sırasında Irak Baas rejimine kimyasal silahlar verildi ve bu silahların Baas ordusu tarafından yaygın bir şekilde kullanılması insan hakları ihlallerine yol açtı, İran'da çok sayıda İranlının şehit olması ve yaralanmasıyla sonuçlandı. "

Başta Almanya olmak üzere Batılı ülkeler, empoze edilen savaşta Irak Baas rejiminin kimyasal madde üretip kullanması için gerekli ekipman ve kimyasalların sağlanmasında çok önemli bir rol oynamıştır ve bu konu haber boykotu ve kasıtlı ihmalin gölgesinde altında gerçekleşmiştir. Batılı hükümetlerin ve medyanın Irak'ın İran'a yönelik kimyasal saldırıları savaş sırasında  göz ardı edilmesi zaten büyük bir insan hakları ihlaline destek mahiyeti taşır. Düzinelerce kimyasal ürünler şirketi, çoğu Almanya'dan olmak üzere Irak'ın kimyasal silah yapması için destek verdi. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan ise  Twitter sayfasında şunları yazdı: "Saddam'ın İran halkına ve diğerlerine karşı kullandığı kimyasal silahların ana tedarikçisi olan Berlin rejimi, haksız ve insanlık dışı yaptırımlarla yıllardır büyük insan hakları ihlalleri gerçekleştirdi. İkiyüzlüler, halkımıza karşı daha fazla insan hakları karşıtı eylemler gerçekleştirmek için "insan hakları" mekanizmalarını kötüye kullanıyorlar ve tüm bunları İranlılarla sahte "dayanışma" adına yapıyorlar." 

Mevcut veriler 85 Alman firmasının, 19 Fransız firmasının, 18 İngiliz firmasının ve 18 Amerikan firmasının kimyasal ürünlerin üretiminde katılımını göstermektedir. Almanya'nın Cenevre Sözleşmesi'ni imzalayan tek ülke olarak bilinmesi ve Avrupa Birliği'nin Almanya'nın kimya sanayilerini denetleyerek kimyasal silah üretmesini engellemesine izin verilmesi dikkat çekicidir. Irak'ın kimyasal bomba bileşenlerinin en çok satanlarından biri Alman şirketi "Imhausen Chemical" idi ve Avrupa medyası, özellikle Alman medyası, bu konuda birçok belge de yayınladı. Çeşitli ülkeler Irak'a kimyasallar, teknik ve mühendislik ekipmanları, bomba kovanları ve füze başlıkları ihraç etmiş ve bu ölümcül silahın üretimine katkıda bulunmuşlardır. Almanya'nın rolü bunların arasında en öne çıkanıdır.  Bu şekilde Almanya insan haklarını savunmak yerine suçlu ve zanlı olarak görülmeli ve insanlık dışı eylemlerinden dolayı yargılanmalıdır.

 

Tags: 


Yeni yorum ekle