Nükleer Anlaşmasının İptali Sonrası Ve Sonuçları

Pa, 13/05/2018 - 15:01

ABD başkanı İsrail’in baskıları sonucu tek taraflı iran ve 5+1 Ülker’i arasında varılan nükleer anlaşmayı iptal etti.

Anlaşmayı iptal ederken şu gerekçeler ileri sürüldü;

  • İran terörün devlet sponsorudur.
  • Hamas Hizbullah gibi örgütlere destek vermektedir. 
  • İran rejimi uzun yıllardır kaos ve terörü finanse etmiş bunun için kendi halkının zenginliğini kullanmıştır.
  • 2015'te önceki yönetim bir imza attı. Teoride bu anlaşma ABD ve müttefiklerini koruyacaktı.
  • Bu anlaşma İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerine devam etmesini sağladı.
  • Bu anlaşma utanç vericidir, tek taraflı korkunç bir anlaşmadır. 
  • Anlaşma ne barış ne istikrar getirdi, getirmeyecek de. 
  • Bu anlaşmanın devamına izin verecek olursam Ortadoğu'da nükleer silahlanma yarışı kaçınılmaz olacaktır. 
  • Nükleer anlaşma İran'ın bölgedeki amaçlarını engellemedi. 
  • İran'ın nükleer programını bu çürümüş anlaşmayla engelleyemeyiz.
  • Bugün ABD'nin İran nükleer anlaşmasından çekileceğini açıklıyorum.
  • Başkanlık memorandumu imzalayacağım ve İran'a ekonomik yaptırımları yeniden getireceğiz. 
  • ABD nükleer şantajla tehdit edilemez. ABD'ye ölüm diyen bir rejimin dünyadaki en ölümcül silahlara sahip olmasına izin veremeyiz. 
  •  

İnkılap Rehberi buna karşı sert bir cevap verdi

“ABD Başkanı’nın dün akşam ki basit sözlerini duydunuz. Belki 10’dan fazla yalan söyledi. Hem nizamı hem de İran milletini tehdit etti. Ben İran milleti tarafından, Trump’a halt ettiğini söylüyorum.”

ABD bu davranışı ile diğer ülkeler ile varılan anlaşmalara milli menfaati söz konusu olduğu zaman tanımayacağını bir kez daha ispatladı. Diğer düşman gördüğü cephe için belki kendileri açısından doğal görüle bilir fakat bu kez Avrupa Birliği de es geçildi. ABD kendi isteklerini Avrupaya da dikta etti. ABD bu karara uymayan Avrupa şirketlerini ambargo dahiline almak istiyor.

Almanya buna karşı Almanya Başbakanı Angela Merkel, Trump'ın İran'la nükleer anlaşmayı bozma kararından sonra kritik bir açıklamada bulundu.

"Avrupa artık kendisini koruması için ABD'ye dayanamaz" 

"Avrupa güvenliğini kendi eline almalı" ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği kendi başına hareket etmeli ve güvenliğini sağlamalı gibi bazı işaretler verdi geleceğe dair.

Acaba bu Avrupa ve ABD arasında daha önceden var olan ve şimdi su üstüne çıkan, derinlerdeki çekişme ve rekabetin zahir olması mı? Ve AB bundan sonra kendi başına ABD’den bağımsız hareket edecekmi sorusuna ileri tarihlerde cevap alacağız.

Yoksa yeni bir oyun mu sergileniyor? İran’ı bu şekilde tek taraflı oyalama taktiği mi? Vede İran’ı yeni bir anlaşmaya mecbur bırakıp yeni tavizler koparıp füze gücünü sınırlandırmak ve bununla beraber Irak, Suriye ve Lübnan da varlığına son verecek yeni bir anlaşma için zemin hazırlamak mı? gibi sorular akla geliyor.

Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı Macron şu cümlelerle bunun sifrlerelerini veriyordu, ‘Trump ile İran'la yapılacak herhangi bir anlaşmanın İran'ın Ortadoğu'daki nüfuzu konusunu, İran'ın nükleer faalitlerini daha uzun süreli ele alınmasını ve balistik füze programını da içermesi konusunda görüş birliğine vardık.’

Macron ayrıca Ortadoğu'da, özellikle de Suriye'de "yeni bir çerçeve" için Trump ile birlikte çalışacağını vurguluyordu.

Daha önce nükleer anlașma hususunda bütün uyarı ve ikazlarında haklı çıkan İslam inkılabı Rehberi şu uyarılarda bulundu

‘Şimdiyse kalan 3 ülke ile yola devam edileceği söyleniyor. Ben bu 3 ülkeye de güvenmiyorum; bunlara da güvenmeyin.’‘Eğer sözleşme imzalayacaksanız, pratik garanti almalıyız yoksa bunlar da aynı Amerika'nın yaptığını yaparlar.’‘Eğer alabilirseniz garanti alın, elbette ben bunu çok uzak bir ihtimal olarak görüyorum.’

Buna ilave bir AB, Rusya, Türkiye ve Çin bu tek taraflı iptale uymayacaklarını açık bir dille ifade ettiler. Bugün İran Dışişleri Bakanı (13-05-2018) Çin’den başlayarak Avrupayı kapsayacak görüşmelere başladı. Bu hamle ile dünya sadece dünya ABD değil ve alternatiflerde vardır mesajı verilmekte.

Gelinen noktada ABD’nin sulta düzeninin artık çalışmadığını dünyanın sadece ABD ile ibaret olmadığını gösteriyor. Belki bu gelişmeler ABD’nin dünya üzerindeki sulta düzenin yok olmasına doğru gittiğini gösteren önemli bir işarettir.

Ortadoğu’da 7 milyar dolar harcadığı halde hiç bir hedefine varamadığı gibi, Latin Amerikada ise askeri darbeler sonuçsuz kaldı. Öte taraftan K. Kore ile masaya oturmak zorunda kalan ABD’yi zor günler bekliyor.

 

Ramazan Çakmak



Yeni yorum ekle