İmam Hüseyin (a.s )’ın hareketi hakkında çok şey yazılmış çizilmiş ve herkes bir boyuttan bu hadiseyi ele almıştır. imam Hüseynin yiğitliği ve cesareti övgüyle dile getirilmiştir.

Welayet News - Bunla birlikte büyük kıyamın kültürel yönü gerektiği şekilde ele alınmamıştır . O hazretin en bariz hususuyeti Namazı vaktinde eda etmekti ve bu hususuyeti en güzel şekilde Aşura günü gösterilmiştir.

Bu yazıda namazın İmam Hüseyin (a.s )’ın nezdinde ki önemine değinilecektir.

Düşmandan namaz ve ibadet için fırsat istemek

Aşura gecesi Ömer Saad ordusuyla İmamın çadırlarına doğru gelmeye başladığında, İmam Hüseyin kardeşi Abbası onların niyetinden haberdar olması için düşmanın nezdine gönderdi. Askerler Hz.Abbas’a savaş için hazırlıklı olduklarını söylediler, Hz.Abbas bunu İmam Hüseyne bildirince İmam dedi :Git onlara söyle savaşı yarına kadar ertelesinler ve onların bize taraf gelmelerine engel ol. Belki böylece bu gece ibadet, namaz ve istiğfar için fırsat almış oluruz. Allah şahittir ki ben namazı O'nun için seviyorum Kuran okumak dua ve istiğfar etmek benim sevdiğim amellerdendir"

Hz.Abbas İmam Hüseyin'in mesajini düşmana iletti onlar dediler: Yarına kadar size fırsat veririz eğer teslim olursanız sizi Ubeydullah ibni Ziyadın yanına götürürüz ama eğer yüz çevirirseniz sizi rahat bırakmıyacağız.

İmam'ın talebeni kabul etmelerinin nedeni şuydu : İmam Hüseyin belki gece vaktinde kaçar ve onlar savaşma zorunda kalmazlar yahut yarına kadar teslim olmayı düşünür diye bu isteğe onay vermişlerdi.

İmam Hüseyin için öncelikli olarak ilk yapılması gereken iş ibadetti. O hazret aldığı bu fırsatta başka işlerde yapmıştı Örneğin Çadırları birbirine yakınlaştırdı, ashabı hazırladı, hendek kazdı ama bunlardan önce ilk işi namaz kılmak, Kurân okumak ve Allah’la yakarışta bulunmaktı. Ameli olarak her işi yaparkende zikirle meşguldu.O hazretin ashabıda Onun gibi ibadetle meşgullerdi. Seyyid Tavuss bu konuda şöyle diyor :" İmam Hüseyin ve yarenleri o geceyi ibadet ve namazla sabahladılar bir arı kovanından gelen oğultu gibi sabaha kadar zikir sesleri geliyordu bir kısmı rüküda bir kısmı secdede kıyamda ve kunutta dua halindeydiler."

Allah için yapılan her amel ibadettir ve Allah rızası için savaş hazırlığı da ibadet sayılır ama ibadet ve namaz için fırsat istemek ve özel olarak ibadete vakit ayırmak ibadetin önemini gösteriyor . Başka işler için Namazı ertelememek gerektiğini bizlerede hatırlatmaktadır.

İmam Hüseyin en zor şartlarda ve susuzluk durumunda bile düşmandan bir istekte bulunmadığı halde ibadet için fırsat istemesi bunun önemini bildirmektir. İmam Hüseyin (a.s ) Aşura günü de öğlen namazı için düşmandan fırsat istemişti ama bu kez kabul edilmemişti.

İmam Hüseyin kerbela vadisine geldiginde ilk karşılaştığı ordu Hür'ün ordusuydu. Onlara su verdi öğlen vakti ezan okununca İmam Huseyin Hür ve askerleriyle konuşma yaptı ve cemaat namazı kıldırdı sonra ikindi namazında yine Hür ve ordusuyla konuşma yapmıştı. Öyle anlaşılıyor ki O hazret namaz vaktinde bilinçli olarak konuşma yapıyordu çünkü namazda insan Allah’a daha çok yakınlaşıyor ve hak sözü duymaya daha hazırlıklı oluyor. O yüzden Peygamber efendimiz de namazdan sonra Hz Ali (a.s)’ı Gadir humda İmamete tayin etmişti. Ve Peygamber efendimiz Ümmetiyle önemli bir işi olunca camiye toplanmaları için muzzinden Namaz için toplanın çağrısında bulunmasını istiyordu.

İmam Huseyin Aşura gecesi düşmandan fırsat istedi ve ashabıyla namaz ve ibadete meşgul oldu. Sabah olunca iki ordu karşı karşıya gelince İmam Hüseyin konuşmalar ve nasihatler etti ama bu konuşmalar Kufelilerin kalbine etki etmedi zira " ملءت بطونهم بالحرام" onların mideleri haramla doldurulmuştu. Haramla beslenen kimselere Hak söz etki etmez. Sonra çatışma başladı bu saldırı ve müdafa öğlene kadar devam etti. Henuz Beni Haşimden ve diğer ashabdan bazıları hayattaydı. Ebu Semame Seydavi İmamın vefalı dostlarından olan bir sahabe imama yaklaştı ve dedi:" Ya Eba Abdellah canım sana feda olsun! Düşmanlar yaklaşıyorlar ,Allah'a and olsun ben öldürülmeyene kadar seni öldürmelerine izin vermem bu son namazı seninle kılmak istiyorum. İmam Hüseyin göğe baktı ve buyurdu" namazı hatırlattın Allah sizleri namaz kılanlardan eylesin , evet şimdi namazın ilk vaktidir. Namaz kılmamız için savaştan el çekmelerini isteyin.

Hesin bin Nemir düşman ordusunda şöyle dedi "sizin namazınız kabul değildir". Habib bin Mezahir cevap verdi: "Peygamberin evladının namazı kabul değilde senin namazınmı kabul oluyor ?harami !"

İmam Hüseyin yarenlerine buyurdu bir kısım önde dursun diğer kısım namaz kılsın. İmam ve yarenleri Namaza başlayınca düşman onlara okla saldırdı ve bir çok yaren Şehit düştü.

Bu olaydan alacağımız dersler.

A) Ömer Saad ordusu kendilerini İslam ordusu olarak biliyorlardı ve hilafet tahtı uğruna ayaklanmışlardı.

Azcık tefekkürle haksız olduklarını anlaya bilirlerdi çünkü onların inancına göre İmam'ın namazı kabul olmazdı Yezide beyat etmedigi için, o zaman neden kendi orduları namaz vaktinde savaşmaya devam ettiler ve namaz kılmadılar?

Onlar için namaz dinin esas direği değilmiydi?

B) İmam Hüseyin Ebu Semame nin cevabında buyurmuştu:" Allah seni namaz kılanlardan eylesin" oysaki kılınacak namaz son namazdı ve sonra öldürüleceği büyük ihtimalle belliydi. Başka bir deyişle eğer İmam Hüseyin " Allah seni cennetlik etsin " veya " Resullah'la haşr etsin" deseydi o şartlarda daha uygun olurdu. Ama yareninin namaz kılanlardan olması için duada bulunuyor son namaz oldugu halde. Bunun cevabı şudur gerçek namaz kılanların mertebesi ve derecesi herkesten daha üstündür ve namazı hakkıyla eda edenin değeri Mücahit birinden daha yüksektir. Ebu Semame vefakarlık ve meveddetini göstermişti ve İmam ona gerçek namaz kılanlardan olması için dua etmisti.

C) Ebu Semame’nin Namaz vaktine olan dikkati bunu bizlere gösteriyor ki namaz vakitlerine olan dikkat ve mustahablara önem göstermek sadece Peygamberlere ve İmamlara mahsus değildir ve her kim bu mektebin yollunda olsa Onlara benzer. Yarenlerin Yüce makama ulaşmalarının nedeni bu dikkat ve ilgi nedeniyle mümkün olmuştu.

"Ben namaza aşığım "

Sözü Hz. İmam Hüseynin asıl sevdasını açıklamaktadır.

Hz. İmam Hüseyinin (a.s.) bir konuşmasından:

"Ey insanlar! Adı yüce olan Allah Teâlâ, kullarını sırf O’nu bilip tanımaları için yaratmıştır. O’nu tanıyınca, O’na ibadet edilir, O’na kullukta bulunulur. O’na kulluk edense, O’ndan başkasına kulluk etmekten müstağni olur."

Esselamu aleyk ya eba Abdellah

Welayet News